| Özür dilemek istiyorum sadece ve daha iyi biri olmaya çalışacağım. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول بأني آسف وهذا سوف أحاول أن أكون |
| Ne şan ne de şöhret istiyorum, sadece onu ne kadar sevdiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا أبحث عن الغنى و الشهرة أريد فقط أن أخبرها كم أحبها |
| Yarın akşam yemeğe gitmem gerekiyor, ve neyin içinde olduğumu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | سأذهب لهناك مساء الغد للعشاء انا فقط أريد أن أعرف مايمكن أن يحصل |
| Normal bir hayatın olsun istiyorum sadece. Beraberken mümkün değil. - Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن يكون عندك حياة طبيعية نحن أبداً لا يمكننا الحصول على ذلك |
| Ben ihtiyacın olan yardımı aldığından emin olmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد التأكد أنّكِ ستحصلين على المساعدة التي تحتاجينها. |
| Götümde değil, boşalmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا لا اهتم أريدك فقط أن تفعلها |
| Eğlenebiliyorken tadını çıkarmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | لماذا، أود فقط أن أستمتع بهذه اللحظة بينما أستطيع |
| Tekrar yürüyebilecek miyim, bunu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف هل سأكون قادرا على المشي مجددا |
| Tekrar yürüyebilecek miyim, bunu bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعرف هل سأتمكن من السير مجددا |
| Evet hala hangarda olup olmadığını bilmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | نعم. أريد فقط أن أعلم إذا كانت ماتزال في حظيرة الطائرات أم لا |
| Seni daha iyi tanımak istiyorum sadece, seni yargılamayı değil. | Open Subtitles | فقط أريد أن أعرفك بشكل أفضل وليس لأجل إصدار الأحكام عليك |
| Seni zamanında geri götürmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أتأكد من عودتك في الوقت المحدد |
| Efsanenin içini dışını öğrenmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أعرف الإسطورة من الداخل الآن |
| Bir vampir saldırısı olup olmadığını öğrenmek istiyorum sadece Öyleyse, kaç kişi aradığımızı. | Open Subtitles | أنا فقط أريد معرفة إذا كان هناك هجوم لمصاصين الدماء وإذا كان كذلك . كم عدد ما نتحدث نتحدث عنه؟ |
| Bu olayı konuşarak halletmeye çalışmıyorum, Owen. Bunu neden yaptığımı bilmeni istiyorum sadece. | Open Subtitles | حسناً، تعرف، لا أسعَ لإيجاد عذر لك يا (أوين) أريدك فقط أن تفهم سبب فعلي لهذا |
| - Onunla tanışmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أمي , أنت تتدخلين في شؤوني أود فقط الألتقاء بها |
| İspanyol usulü omlet yapmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | انني فقط اريد ان اتناول البيض المقلي بالطريقة الأسبانية |
| Adresini bulmak istiyorum sadece belki benimle konuşmaya gönüllü olur. | Open Subtitles | انا فقط اود تتبعها ...وارى ان كانت راغبة |
| Bana inanmanı istiyorum sadece. Eski günlerdeki gibi. | Open Subtitles | أريدكِ فقط أن تؤمني بي مثل الأيام الخوالي. |
| Gülmüyorum. Gündüzleri huzur istiyorum sadece. | Open Subtitles | انا لا اضحك عليك, اريد فقط ان استرد هدوئي اليوم. |
| Sen de sikimde değilsin. Emniyetteki işimi geri istiyorum sadece. | Open Subtitles | كما لا آبه بكَ أيضاً، إنّما أريد استعادة وظيفتي في الشرطة |
| Tüm zavallı yaratıklar gibi ben de yemek istiyorum sadece. | Open Subtitles | ما ابتغيتُ إلا طعاما ككل المخلوقات التَّعِسة |
| Hayır! Normal bir hayatın olsun istiyorum sadece. | Open Subtitles | كلا , فقط أريدك أن تكون قادر لكي يكون عندك نوع من الحياة الطبيعية |
| Belki de bu kadar yanlış değildir. Onun, eski oğlum olmasını istiyorum sadece. | Open Subtitles | ربما هذا ليس خطأً كبير لا أريده فحسب أن يكون إبني |
| Kuralları biliyorum. Bir seferliğine idare etmenizi istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا اعرف ما هي القواعد , انا فقط أطلب اذا يمكنكِ تقومين بإستثناءات |