| İthal Frankie ve tüvitleri? Ve onun dolu konservesi. Onun dolu herşeyi! | Open Subtitles | مستوردة من فرانكى انها منتشرة فى كل مكان روجر أحضر أربع كؤؤس صغيرة |
| Neden sıradan çapulcular, ithal ayakkabı giyiyor olabilir? | Open Subtitles | لماذا أشرار كهؤلاء يرتدون احذية مستوردة ؟ |
| Belçika'da vergisi en yüksek ithal mal nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ماهو أكثر منتج مستورد أرغب بمنعه عن بلجيكا ؟ |
| İthal edildi tabii ki. Bilirsiniz ki mistik makinelere güvenemeyiz. | Open Subtitles | إنه مستورد بكل تأكيد ، لا يمكن الثقة بالأجهزة المحلية |
| Bu, elitlerin kendilerinin de anlamadığı... ...ithal sistemlerin ahlaksız dansıdır. | TED | فهو عبارة عن مجموعة من نظم المستوردة ، التي يجهل استعمالها حتى النخبة نفسها |
| Bugüne kadar bunca silahı ithal etmişsin, bununla ilgili küçük bir görüşme olacak. | Open Subtitles | هذه الايام ,عندما تستورد أسلحة بهذه الكمية فهناك تسمية تطلق على هذا العمل |
| Tüccarlar, gümrük vergisi yüzünden İngiliz malları ithal etmiyorlar. | Open Subtitles | لن يستورد التجار المنتجات البريطانية إحتجاجا على الضرائب |
| Çünkü ulaşım için elektrik kullanabiliyorsak eğer neden petrol ithal etmeye devam edelim? | TED | لأنه لماذا علينا أن نستمر في استيراد النفط لأجل النقل إذا ما كنا نستطيع استعمال الكهرباء بدلاً عنه؟ |
| Yerlinin şişesi 3 dolar, ithal olursa 4,50 dolar. | Open Subtitles | أصبح 3دولار قنينة محلية، 4.50دولار مستوردة. |
| Nairobi'den ithal tamamen fildişi... | Open Subtitles | مصنوعة من العاج الخالص مستوردة من نيروبي |
| Elimde çok iyi ithal bira var. | Open Subtitles | تسلمت للتو جعة مستوردة رائعة، ما رأيكما؟ |
| Değişikliğe ihtiyacım var ithal köpek tasması mavi kontak lens 200 voltluk şoklu eğitim tasması. | Open Subtitles | أحتاج لتغيير في نمط الحياة كطوق جلدي مستورد عدسات زرقاء للعيون |
| Her şey, ayakkabıdan kıyafete kadar, tırnak makasından arabaya kadar ithal olan her şey karaborsada vardı. | Open Subtitles | كل شي , من الأحذية للملابس والسيارات وكل شي مستورد ,تجده في السوق السوداء |
| Sence nereden kaliteli ithal Ringa balığı alabilirim? | Open Subtitles | أين يمكن أن أحصل على سمك رنكة مخلل مستورد وجيّد؟ |
| İthal çantaları yukarı rafa koyuyorum. Sizin istediğiniz gibi, değil mi? | Open Subtitles | سوف أضع كل الحقائب المستوردة فوق الرف ، أهذا ما تريده ؟ |
| Afrika kıtasıysa bugün yılda 300 trilyon kaloriden fazla ithal ediyor. | TED | بينما تستورد قارة إفريقيا ما يفوق الـ 300 تريليون سعر حراري كل عام. |
| Şu anda çocukları bunları ithal ediyor, elastik bant bu ufak yıldızlar... | Open Subtitles | الآن ابنه يستورد تلك المصنوعات البلاستيكتة |
| Çoğu yasa dışı ithal edilir bazılarını ise kendi eliyle yapar. | Open Subtitles | .. يتم استيراد معظمها بطريقة غير شرعيَّة لكنه يصنع بعضاً منها بيدِه |
| Ne kadar istesek de, Nesli Tükenen Türler Yasası... yüzünden ithal edemiyoruz. | Open Subtitles | للأسف لا يمكننا استيرادها بقدر ما نرغب بذلك كونها هذا يهدد الثروة السمكية |
| 4 motosiklet efendim. İthal | Open Subtitles | اربعة دراجات مستورده ياسيدي |
| Brezilya ve Küba'dan 50.000 metrik ton şeker ithal ediyoruz. | TED | نحن نستورد 50،000 طن متري من السكر من البرازيل وكوبا. |
| Evet, herkese söylediğim gibi tekrarlıyorum, işim nadir kitapları ithal edip satmak. | Open Subtitles | نعم، حسناً كما أخبرت كل واحد هنا مراراً وتكراراً، عملي هو إستيراد وبيع الكتب النادرة |
| Dengesiz ithal programınızla birlikte daha da zorlaşan bri görev. | Open Subtitles | مهمة أصبحت أكثر صعوبة بسبب جدول الواردات الغير منتظم خاصتكِ. |
| Petrolü, özellikle ithal ettiğimiz petrolü kullanmaya devam ettiğimiz sürece çok bariz bir sürü problem ile karşılaşacağız. | TED | كلما إزداد استهلاكنا للنفط، وخاصة المستورد منه كلما واجهنا المزيد من المشاكل |
| Ayrıca Fas'tan bilhassa ithal ettiğim bir parfüm var. | Open Subtitles | والعطر لقد استوردته خصيصاً من المغرب |
| İthal bir ürün hakkında konuşacağım. | Open Subtitles | عِنْدي a مسألة إستيرادِ البعضِ للمُنَاقَشَة. |
| Diğerleri ise Hollanda tarafından Doğu Hindistan Kolonileri'nden ithal edilen garip bir sigara türü. | Open Subtitles | وهذه الاخرى من نوع خاص غريب يستورده الهولنديون من مستعمرات الهند الشرقية. |