| Büyük otellerdeki itibarlarını zedeler ve esas para orada kazanılıyor. | Open Subtitles | ذلك يضر سمعتهم في الفنادق الكبيرة وهناك فقط يكون المال |
| Asla itibarlarını önsezileri için riske atmazlar... | Open Subtitles | و ثانياً, هم لن يعرضوا سمعتهم أبداً .. للخطربناءاًعلى تخمين,كماأنك. |
| Bence sadece, itibarlarını korumaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | القتل أيضاَ كل مدرسة بها غشاشون أعتقد أنهم يحاولون الحفاظ على سمعتهم |
| Ama en önemlisi, itibarlarını koruyabilmek için zararı karşılamak zorundalar. | Open Subtitles | لكن الأهم، عليهم التعامل مع خسارة سمعتهم. |
| Bu suçlama itibarlarını lekeledi. | Open Subtitles | الادعاء الذي لوث سمعتهم |