| Sen iyi bir arkadaşsın ve ben bunu çok sık söylemem. | Open Subtitles | أنت صديق جيد و أنا لا أقول هذا بما فيه الكفاية |
| Bir haydut için oldukça iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | هل تعلم بالنسبة لخارج عن القانون لقد كنت صديق جيد |
| Sen çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنت صديق صالح للغايـة |
| Onun yanında bekliyorsun, sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنت صديقة جيدة لبقائك هنا معه هكذا |
| Teşekkürler, çok iyi bir arkadaşsın. Ve yaptığımız da çok garip. | Open Subtitles | شكراً، أنتى صديقة رائعة وهذا غريب جدا. |
| Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | حسناً، أنت صديقة مخلصة. |
| Arkadaşını kurtarmak için hayatını, eşini ve yavrunuzu tehlikeye attın. İyi bir eş ya da baba olmayabilirsin. Ama çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لقد جازفت بحياتك وحياة أسرتك جميعا لإنقاذ صديقك لست أفضل زوج أو أب، لكنك صديق جيد |
| Sen ne iyi bir evlat, ne de iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أبداً أن تصبح أبناً جيداً و لا حتى صديق جيد |
| Sen ne iyi bir evlat, ne de iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | ' لا يمكنك أن تصبح أبن جيد و لا حتى صديق جيد ' |
| Sen de çok iyi bir arkadaşsın ki buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar ettin. | Open Subtitles | وانت صديق جيد حقا لقد اصريت على ان احضر هنا وافحص عينيّ |
| Haklısın. İyi bir arkadaşsın. Haklısın. | Open Subtitles | انت محق, انت صديق جيد, انت محق. |
| Yo, yo, dinle. Sen çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لا ، لا ، أسمع ، لقد كنتَ صديق جيد |
| İyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | انت صديق صالح |
| İyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنت صديق صالح |
| Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | إنك صديق صالح |
| Sen çok iyi bir arkadaşsın. Aradığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أنت حقا ً صديقة جيدة شكرا ً لإتصالك |
| Tamam, sağol, Joy. Gerçekten iyi bir arkadaşsın. Evet, evet. | Open Subtitles | شكراً يا (جوي)، أنتِ صديقة جيدة - أجل، أجل - |
| Değerini bilmem gerekirdi, gerçekten iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | عَرفت بأنه يُمْكِنني الإعتماد عليك أنت ... أنت حقاً صديقة رائعة |
| Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | حسناً، أنت صديقة مخلصة |
| Beni belalı bir işe soktuğun için teşekkürler Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | كنت تقول؟ شكرا لوضعي في هذا الموقف القاسي انت صديق جيّد |
| Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنتِ صديق طيّب. |
| — Gittiğimizde bulacağız Terrance — Öylesine iyi bir arkadaşsın ki Phillip. | Open Subtitles | (ــ إذاً سأرافقك يا (تيرانس (ــ أنت صديق مخلص يا (فيليب |
| Susan, sen çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | سوزان ، وكنت صديقا جيدا. |
| Sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | . انت صديقة وفية |