| Ancak bunun daha iyi bir yolu olduğuna inananlar var. | Open Subtitles | ولكن هناك من يعتقد يجب أن تكون هناك طريقة أفضل |
| Böylelikle, bunu yapmanın muhakkak daha iyi bir yolu olması gerektiğine karar verdim. | TED | لذا فقد قررت أنه لابد أن هناك طريقة أفضل للقيام بهذا. |
| Bu kardeşlerinize yardım etmenin, arabanızın camından para uzatmaktan daha iyi bir yolu olduğuna inanıyorum. | TED | أعتقد بأن هناك طريقة أفضل لمساعدة إخوانك وأخواتك المحتاجين بدلًا من إعطائهم بعض النقود من نافذة السيارة. |
| Bu beni ikna etmenin iyi bir yolu. | Open Subtitles | هذه وسيلة جيدة لإقناعي |
| Dikkatlerini çekmenin bundan daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | ماهي افضل طريقة للحصول على انتباههم ؟ |
| Rakiplerimize gücümüzü göstermenin iyi bir yolu. Ama egolarını bu kadar göstermen fazla ilgi çekiyor. | Open Subtitles | طريقة رائعة للوي ذراع خصومنا، لكن غرورك يجذب الكثير من الانتباه |
| Bana hizmet etmenin daha iyi bir yolu yok. Korkak. | Open Subtitles | افعل ما أقوله لك ليس هناك طريقة أفضل لخدمتي |
| Hayır, yüzmekten daha iyi bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لا، لابدّ أن يكون هناك طريقة أفضل من السباحة. |
| Ama belki bu işi halletmenin daha iyi bir yolu vardır. | Open Subtitles | ولكن ربما كانت هناك طريقة أفضل للتعامل مع هذا الوضع ما هي؟ |
| Bunu söylediğine memnun oldum. Aslında daha iyi bir yolu var. | Open Subtitles | ، سعيدة أنكِ قلتِ شيئاً في الواقع هناك طريقة أفضل |
| Özgürlük için savaşmamızı söylüyorlar bunun daha iyi bir yolu olmalı. | Open Subtitles | يقولون أنه يجب أن نحارب لكي نحافظ على حريتنا ولكن يجب أن يكون هناك طريقة أفضل |
| Castas'la tartışmaktan nefret ederim... fakat bunu yapmanın daha iyi bir yolu var. | Open Subtitles | اكره ان اتفق مع كاستاس لكنه يوجد هناك طريقة أفضل لفعل هذا |
| Aslında barışmanın daha iyi bir yolu var. | Open Subtitles | أتعرف؟ في الواقع هناك طريقة أفضل لتصالحني |
| Onlara göre bunu göstermenin daha iyi bir yolu yoktu. | Open Subtitles | بالنسبة لهم، لا يوجد هناك طريقة أفضل لإظهار هذا |
| Daha iyi bir yolu olmalı buradan kurtulmanın. | Open Subtitles | ♪بالتأكيد هناك طريقة أفضل ♪للخرّوج من هنا |
| biriyle ayrılmanın iyi bir yolu vardır ve buna post-it notu dahil değil. | Open Subtitles | هناك وسيلة جيدة لتفريق مع شخص ما... وأنه لا توجد الآن وأبوس]؛ ر تشمل مرحلة ما بعد ذلك! |
| Evet, aslında bu kazanmanın iyi bir yolu. | Open Subtitles | - نعم, أنها فى الواقع وسيلة جيدة للفوز. |
| Kendini öldürmenin daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | ماهي افضل طريقة لتعريض نفسك للقتل ؟ |
| Bu bizi Öbür Dünya'ya açılan kapılara götüren tanrıların yaptıkları şeyi ne kadar çok takdir ettiğimizi göstermenin de iyi bir yolu. | Open Subtitles | أنها طريقة رائعة لشكر الآلهة علىكلشيءسيفعلونه.. بمجرد أن يخرجونا خارج تلك الأبواب إلى الحياة الآخرى. |
| Oysa Tom soyle dusunmus, 20 dolarlik bir kask 100.000 dolarlik doktora egitimini korumanin iyi bir yolu. | TED | وكما تبين .. ان الخوذة كلفت توم 20 دولار فحسب .. وهي طريقة رائعة لحماية دماغ جامعي أنفق 100،000 دولار للدراسات العليا ! |