| İnsanlar başarılı bir avukat göremiyordu ya da keskin zekalı ve iyi kalpli bir y kuşağı. | TED | كان الناس غير قادرين على رؤية محامية ناجحة أو فتاة إجتماعية ذات قلب طيب وخفة ظل |
| Bazen bakışları tuhaflaşıyor, ama iyi kalpli birisidir. | Open Subtitles | أحيانا عيناه تبدو وحشيه، لكن لديه قلب طيب |
| Çalışmaktan hoşlanmayan iyi kalpli biri. | Open Subtitles | ماذا تعنين؟ رجل طيب القلب ولا يحب العمل. |
| Bu salaklara karşı iyi kalpli davranamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون طيب القلب لهؤلاء البلهاء. |
| Elbiseler, mesela,biz müşkülpesent insanlarız, anlarsınız, Bayan Hunter,müşkülpesent,ama iyi kalpli. | Open Subtitles | بالنسبة للملابس على سبيل المثال , فنحن اناس ابتكاريون, انت تعلمين ,السيدة هنتر سيدة مبتكرة ولكنها طيبة القلب. |
| Elbette ki, çok iyi kalpli biri, bunu herkes biliyor ama kabul etmelisiniz ki aynı zamanda biraz gülünç biri! | Open Subtitles | انها طيبة القلب فعلا, كلنا نعرف, ولكنها ايضا,يجب ان تعترف , سخيفة بعض الشيء |
| Tanrım gitmeden önce, lütfen bana iyi kalpli eş bulmamda yardım et. | Open Subtitles | إلهي قبل ذهابك، رجاءًا؟ ساعدني بالعثور على زوجة جديد، مع قلب كبير. |
| Kaplan ve at kabul etmezken, iyi kalpli öküz, fareyi karşıya geçirmeyi kabul etti. | TED | في حين رفض النمر والحصان ، وافق الثور ذو القلب الطيب على حمل الفأر لكي يعبر. |
| O bizim ilk çocuğumuzdu. İyi kalpli ve akıllı bir çocuktur. | Open Subtitles | إنها أول أولادنا ، ولديها قلب طيب ، وذكية |
| Sen yakışıklı ve iyi kalpli bir delikanlısın ve her kız hayatında senin gibi biri olduğu için kendini şanslı saymalı. | Open Subtitles | و أنت رجل وسيم ذو قلب طيب و أي فتاة ستكون محظوظة لكونك في حياتها |
| İyi kalpli birinin kirli politika işlerini öğrenmesi zordur. | Open Subtitles | ليس من السهل على رجل ذو قلب طيب تعلُّم أعمال سياسية قذرة. |
| Ama sana baktığımda, sana gerçekten baktığımda, senin iyi kalpli birisi olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أنظر اليك , عندما أنظر حقا اليك أعلم انك شخص طيب القلب |
| Tom Haverford, bencil, yapmacık, pislik kendini öven, iyi kalpli, gizliden gizliye nazik ve muhteşem bir ufak adam. | Open Subtitles | توم هافرفرد هو شخص أناني متملق دنيء مساعد , طيب القلب وسراً لطيف ورائع شخص صغير |
| Onlar insan rüşvetleri, seni iyi kalpli velet. | Open Subtitles | هذه الألعاب هي رشاوى للناس يا طيب القلب أيها الجاهل الصغير |
| Bunların arasından en iyi kalpli biri, tatlı ve iyi kalpli olabilir. | Open Subtitles | أطيب واحدة بينهم ستكون جميلة و طيبة القلب |
| Sevimli duranlar bile senin gibi iyi kalpli birini dehsete düsürecek hatlar yemislerdir. | Open Subtitles | وحتى ذوات المظهر اللطيف ارتكبن بعض القذارات التي كانت لتروّع إنسانة طيبة القلب مثلك |
| Midye kabuklarının altında, iyi kalpli "Yanlış Anlaşılan Martha"'mız. | Open Subtitles | مرة فى الشهر كان بيننا "سوف تفاهم يا " مارثا الفتاة طيبة القلب تحت القوقعة |
| Gazeteler devamlı onu över, çünkü zencileri işe alır ve iyi kalpli biri olduğunu gösterir. | Open Subtitles | لأنه يستأجر السود كما لو لديه قلب كبير |
| O akılsız, comert, iyi kalpli aptalı seviyordum. | Open Subtitles | لقد أحببت هذا السخيف والكريم والأحمق ذو القلب الطيب |
| Oğlum Edward, Bay Clennam, o biraz vahşi ama çok iyi kalpli bir delikanlı. | Open Subtitles | ابني "إدوارد" ، سيد "كلينم" إنه جامح قليلا ولكنه صبي ذو قلب جيد. |
| İyi kalpli biri, kişilikli ve uyumlu. | Open Subtitles | إنها طيّبة القلب ذات شخصية رائعة وملائمة لي |
| Ama şimdi dürüst, iyi kalpli ve yetenekli bir tüccar kandırılıyor. | Open Subtitles | دون أن تعول كثيرًا على المقارنة ليس سوى تاجر صادق ماهر وطيب القلب والآن يغُش بزبائنه؟ |
| Az çok cahil bir tiptir ama iyi kalpli bir adamdır. | Open Subtitles | انه جاهل ولكن قلبه طيب |
| Bizim gibi iyi kalpli gardiyanlar seni kollamıyor olsaydı bu tesisteki hayatın şimdikinden çok daha perişan olurdu. | Open Subtitles | ولو نحن الحراس طيبوا القلب نعتني بك لكانت هذه المباني أكثر بؤساَ وعنفاَ مما هي عليه |
| Hayır. Bu Kuzeyin İyi kalpli Cadısı. | Open Subtitles | لا ، إنها الساحرة الطيبة القادمه من الشمال |
| Bana kalırsa, iyi kalpli pederimiz bu sabahki barış elçilerinin öldürülmesine dair bize bir şeyler söyleyebilir. | Open Subtitles | أظنّ أنّ الكاهنَ الطيّب يمكن أن يخبرنا شيئاً عن جريمة مركز السلام صباحَ اليوم. |