Ama bana ihtiyacınız olduğunda her zaman gelip sizi görmeme izin vereceğine eminim. | Open Subtitles | و لكنى على ثقة أنه سيسمح لى بالمجئ لرؤيتك كلما إحتجت إلى |
Ahbap, kuzeninin cesede bakmamıza izin vereceğine emin misin? | Open Subtitles | يا صاح، هل أنت متأكد أن ابن عمك سيسمح لنا بمشاهدة الجثة؟ |
Bak...şefle konuşursan teste daha sonra girmene izin vereceğine eminim. | Open Subtitles | أنظري , لو أنكِ تحدثتِ إلى الزعيم , سيسمح لكِ باتخاذ الاختبار في يوم آخر |
Amerikan anayasasını %100 anlamıyorum fakat yasanın sırf Birleşik Devletler karşıtı şeyler söylediği için bir Amerikan vatandaşının öldürülmesine izin vereceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أظن أن القانون الأمريكي سيسمح بقتل مواطن أمريكي لأنه قال شيئا ضد الولايات المتحدة. |
Ölçüm yapmamıza izin vereceğine inanıyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أنّه سيسمح لي بقياس أطراف جسمه؟ |
Eğer kibarca sorarsan Abbott'ın şu anda Washington'a gitmene izin vereceğine eminim. | Open Subtitles | ،لو سألتني بلطف أود الرهان على أن (آبوت) سيسمح لكي بالذهاب لـ"واشنطن" في الحال |
Jax'in bunu yapmana izin vereceğine... - ...gerçekten inandın mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً " جاكس " سيسمح بهذا ؟ |
Eğer kibarca sorarsan Abbott'ın şu anda Washington'a gitmene izin vereceğine eminim. | Open Subtitles | ،لو سألتني بلطف أود الرهان على أن (آبوت) سيسمح لكي بالذهاب لـ"واشنطن" في الحال |