| Polislere o gün izinde olmadığını aksine gizli bir göreve çıktığını söylediler. | Open Subtitles | وأخبروا الشرطة بأنه لم يكن في إجازة ذلك اليوم, وأنه.. كما تعلم, |
| Bencilce olduğunu biliyorum. Ama tatiller bunun içindir. - Sen izinde ne yapacaksın? | Open Subtitles | وماهي مهام الإجازة الأخرى ماذا تفعلين في إجازة الأسبوع؟ |
| Dr. Reid izinde olduğundan onun gibi araştırma yaptım. | Open Subtitles | قمت ببعض أبحاث على طريقة الدكتور ريد لأنه في إجازة |
| Anderson'lar adamın üç gündür izinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسنا,أل اندرسون قالوا ان هذا الشخص كان خارج المدينة في اجازة في الأيام الثلاثة الأخيرة |
| Çavuş hala izinde, arıyoruz. | Open Subtitles | الرقيب ما زال في أجازة نحاول أن نعرف مكانه |
| Sizin desteğinizle, atalarımızın izinde, yeni eğitilmiş bu 10.000 eylemci bu ülkenin görüp görebileceği en büyük sağlık devrimini yapacak. | TED | وبدعمكم وعلى خطى أسلافنا، ستطلق العشرة آلاف ناشطة والمدرَبات حديثًا أكبر ثورة صحية شهدتها البلاد. |
| O sırada izinde olduğum için, bu son vasiyetnameyi görmemiştim. | Open Subtitles | كنت فى أجازه لذا لم يكن لدى الوقت لقراءة النسخه الأخيره |
| İdari izinde olduğunu sanıyordum suçlularla oynadığını değil. | Open Subtitles | اعتقدت أنك في إجازة إدارية، لا تحريف مع المجرمين. |
| Uyuşturucu tedavisi için izinde ama. | Open Subtitles | ... يُعلّمُهناك،ماعداهو في إجازة لمعالجةِ الإفراط في المخدّراتِ. |
| Temizlikçi bir haftalık izinde. | Open Subtitles | لقد أخذت الخادمة الأسبوع إجازة. |
| 'İdari izinde' olmak tam olarak ne demek? | Open Subtitles | ماذا يعني منحها إجازة إدارية بالضبط؟ |
| Benim için bir kayıp değil. O izinde. | Open Subtitles | ،إنه لا يمثلّ خسارة لي إنه في إجازة |
| Annem birkaç gün izinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت بانك ستأخذ بضعه أيام إجازة |
| Ben izinde değilim. | Open Subtitles | فأنا لست في إجازة لماذا تغادرين بمفردك؟ |
| Dünden beri izinde. | Open Subtitles | لقد أخذ إجازة اعتبارا من الأمس. |
| Binbaşı Horton Londra'da izinde. | Open Subtitles | الرائد هورتن في إجازة فيلندن. |
| Geri kalan zamanları, yedekte, detaylarla uğraşmakla, molada veya izinde geçiyordu. | Open Subtitles | وخلال الفترة المتبقية كان في الاحتياطي او يتولى عمل في اجازة او راحة |
| Yani çete biriminin dengesiz patronu zorunlu izinde. | Open Subtitles | اذا رئيس وحدة العصابات في اجازة تحت الاشراف |
| DGSE'den izinde olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | كما يتضح، فهي في اجازة من وكالة الأمن الخارجي الفرنسية |
| Eyali, izinde olduğun zaman gel benimle çalış. | Open Subtitles | إيالي)، عندما تكون في أجازة) تعالى واعمل معي |
| Hastalık nedeniyle izinde. | Open Subtitles | تأخذ يوم أجازة مرضية |
| Ya da kutup ayısının izinde Kuzey Kutbu. | Open Subtitles | أو القطب الشمالي على خطى الدب القطبي |
| Norseman adındaki bir silahı bulmamız için 48 saatlik bir izinde. | Open Subtitles | لديه أجازه لمده يومان ليحصل لنا على سلاح يدعى النورثمان |