"izliyormuş" - Traduction Turc en Arabe

    • يراقب
        
    • يشاهد
        
    • يراقبنا
        
    • يراقبني
        
    • يشاهدنا
        
    • يُراقبُ
        
    • يتابع
        
    • يتجسس
        
    • كان يُراقب
        
    • تراقبنا
        
    • تراقبني
        
    • تراقبه
        
    • يراقبها
        
    • كان يُشاهِد
        
    • كانت تتعقب
        
    Yani, birileri benim kardeşimin bilgisayarını izliyormuş.Trojanlarını kırdığımı sanıyorum, ve bir adres buldum. Open Subtitles شخص ما كان يراقب حاسب شقيقتى أعتقد أننى نجحت بإختراق برنامجهم التجسسى و حصلت على عنوان
    Sorun şu ki, birisinin sizi gözetleme ihtimali söz konusu olduğunda herkes sizi izliyormuş gibi gelir. Open Subtitles المشكلة أنه عندما يمكن لأي شخص أن يراقب فهذا يعطي شعوراً بأن كل شخص يراقب
    Görünüşe göre boğulduğu sırada bu kasedi izliyormuş. Open Subtitles لقد كان يشاهد هذا الشريط عندما تم خنقه للموت.
    Baştan beri bizi izliyormuş. Bizi kamerayla izlemiş. Open Subtitles أنه يراقبنا طوال الوقت لديه كاميرات مراقبه
    Çok garip hissettim, sanki... sanki biri beni izliyormuş gibi. Open Subtitles ... لدي شعور غريب جداً و كأن هنالك من يراقبني
    Hannah birinin onu takip ettiğini söyledi, kapüşonlu biri, 44 numara giyen, ağaç evinde oturup izliyormuş. Open Subtitles هانا قالت أن هناك شخصٌ يلاحقها شخص ما يرتدي قبعةً حذائه بمقاس 10 ونصف يجلس في منزل الشجرة يراقب
    Blue Billy Red Billy'nin karısını götürürken Green Billy izliyormuş falan. Open Subtitles لأن بيلي الأزرق مارس الجنس مع زوجة بيلي الأحمر بينما كان بيلي الأخضر يراقب
    Çekirge bütün yıl boyunca kış için toprağa meşe palamudu gömmüş bu sırada ahtapot kız arkadaşıyla televizyon izliyormuş. Open Subtitles طيلة السنة، أخذ الجندب يدفن البلوط من أجل الشتاء، بينما عاش الأخطبوط على نفقة صديقته وأخذ يشاهد التلفاز.
    Öldüğü gece kamera kayıtlarını izliyormuş. Open Subtitles لقد كان يشاهد أقراص مراقبة رقمية ليلة مقتله
    Enzo cumartesi günkü maçtan bu klibi izliyormuş. Open Subtitles لقد كان يشاهد هذا المقطع من مباراة السبت
    Kendimi garip hissediyorum. Sanki biri bizi izliyormuş gibi. Open Subtitles أشعر بالغربة، كما لو أن أحد يراقبنا.
    Herkes bizi izliyormuş gibi hissetmiyor musun? Open Subtitles هل تحسين كما لو أن الجميع يراقبنا ؟
    A başından beri bizi izliyormuş. Open Subtitles بمعنى أنه كان هنا طوال الوقت يراقبنا
    Yani bazen yalnız kaldığımda beni izliyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Open Subtitles إنه شاذ.. أعني، أحياناً عندما أكون وحيد، يكون لديّ هذا الشعور بأعماقي بأنه يراقبني.
    Bir süredir beni izliyormuş. Open Subtitles اعتقد انه كان يراقبني لفترة من الوقت
    O bizi izliyormuş gibi davranıyorum." Open Subtitles أنا فقط اتظاهر انه يشاهدنا
    Her gece aydınlık ve davetkar pencereleri izliyormuş. Open Subtitles فقط يُراقبُ أولئك اللامعِ , نوافذ ترحيبية كُلَّ لَيلة.
    Dün gece bana söylediğine göre... bu davadaki çalışmalarını 5 yıldır büyük bir ilgiyle izliyormuş. Open Subtitles لقد أخبرني مساء أمس أنه كان يتابع عملك على هذه القضية باهتمام بالغ خلال السنوات الخمس الماضية
    Analistin Amerikan Deniz Üssünü izliyormuş. Wirth elinde mi? Open Subtitles ان المحلل كان يتجسس على قاعدة بحرية
    Görünüşe göre Drexel onları bir süredir izliyormuş. Open Subtitles يبدو أن (دريكسل) كان يُراقب هذان الشخصان منذ فترة طويلة
    Sally bizi izliyormuş gibi bir hisse kapılmıyor musun? Open Subtitles هل سبق لك ان شعرت كما لو انها تراقبنا ؟
    Hayır. Sanki beni sürekli izliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles لا , أشعر كأنها تراقبني طوال الوقت
    Polis uzun süredir onu izliyormuş. Open Subtitles هو شخص لئيم وخطير، الشرطة تراقبه منذ وقت طويل
    Bizim adam, havalandırma boşluğundan onu izliyormuş. Open Subtitles هناك رجل يراقبها من تهويات السخان
    Bizi izliyormuş! Open Subtitles ! الشّيء كان يُشاهِد
    Yani FBI bu adamı yıllardır izliyormuş. Open Subtitles كانت تتعقب هذا الرجل FBIإذن ال من حوالي العام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus