| Küçük fikrim şu, hepimiz bu konuya Jason'ın görselleştirdiği gibi yaklaşalım. | TED | الفكرة الصغيرة، جميعنا فل نرتبط أكثر بهذا بالطريقة التي شرحها جايسون. |
| Diyorlar ki Jason o gece annesinin kafası kesildi diye intikam almış. | Open Subtitles | الأسطورة تقول أن جايسون رأى رأس والدته تقطع تلك الليلة وعاد لينتقم |
| - Oğlu Jason bir zamanlar senin öğrencindi, değil mi? | Open Subtitles | ابنه ,جايسون , كان واحد من تلامذتك , أليس كذلك؟ |
| Etmene gerek yok. Bart Jason ve adamlarını sevmiyorum. | Open Subtitles | انت لست بِحاجة الى أَن تشكرني أنا لا أَحبّ بارت جيسن أَو رجاله |
| Dr. Scanlan, sanırım Jason Teague adlı bir hastaya bakıyormuşsunuz. | Open Subtitles | دكتور سكايلن قيل لي إنك تعالج مريضاً يدعى جايسن تيغ |
| Dinle Jason, yaptıklarımı düzeltmek için vereceğin cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أصغ جايسون أنت يجب أن تعطيني بعض الردود لتصحيح ماأفعله |
| "Dilimi, Jason Street'in ağzının ne kadar içine uzatabilirim" provası yapacak. | Open Subtitles | سوف تكون مشغولة كم تستطيع جعل لسانها داخل فم جايسون ستريت |
| Dua edeceksen, Jason'ın o kızı geri kazanması için dua et. | Open Subtitles | إذا أردت الصلاة فمن الأفضل أن تصلي أن يعود جايسون لفتاته |
| Bu da Jason Cole'u olabildiğince mutlu ve burada tutmak anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعني ان ابقي جايسون كول سعيد وموظف هنا اطول فترة ممكنة. |
| Hey, Jason, bunun olağanüstü olduğunu biliyorum, ama daha fazla bilgi lazım. | Open Subtitles | جايسون, انا اتفق ان هذا الامر لايُصدق, لكن نحتاج لمزيد من المعلومات. |
| Dinle, Jason bir kaza geçirmiş ve şimdi onun zamanınındayım. | Open Subtitles | اسمعي, جايسون كان في حادث سيارة والآن انا في وقته. |
| Spencer, bir kez daha Jessica ve Jason'dan bahsetmeye annen henüz hazır değil. | Open Subtitles | سبنسر اذا لم اذكر جيسكا او جايسون مرة اخرى سيكون مبكرا جدا لامك |
| Yani diyorsun ki, Jason'ın sabah 4'te garaja girdiğini gördün. | Open Subtitles | إذاً، أنت تقول أنك رأيت جايسون يسحبها للمرآب في الرابعة |
| Bu programı yürüten meslektaşım, Jason Peat, bu yöntemin, geleneksel yöntemden 10 katı hızlı ve 10 katı ucuz olduğunu söylüyor. | TED | زميلي، جايسون بيت والذي يدير هذا البرنامج، أخبرني أنها أرخص وأسرع بعشر مرات من الطرق التقليدية للقيام بهذه الأمور. |
| Jason Silva'nın dediği gibi, eğer hayali kurabiliyorsak neden olmasın? | TED | وكما قال جايسون سيلفا، إن أمكننا تخيله، فلم لا نصنعه أيضاً؟ |
| Jason Lex adındaki meslektaşımın yaptığı erken bir kolaj çizgi roman bu. | TED | كانت هذه رسوم هزلية أولية من الملصقات لزميل يدعى جايسون ليكس. |
| Jason'ın yeri cehennem. Oraya gitmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | جايسون ينتمي للجحيم وسأتأكد من وصوله إلى هناك |
| Şu Jason denen herif gerçekten dışarılardaysa buradan gidebilmek için herkesi toparlamak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كان جايسون هنا حقاً يجب أن أخبر الجميع لنخرج من هنا |
| Gizemli kazalar olduğu sırada Jason Reed gece vardiyasında çalışıyordu. | Open Subtitles | جيسن ريد كان يعمل في النوبة الليلية عندما حدثت تلك الحوادث الغامضة. |
| Vince'i çok seviyorum biliyorsunuz Ama Jason çok hassas. | Open Subtitles | انا احب فينس كثيرا اتعرفين ؟ ولكن جيسن حساس جدا |
| Eğer Jason isen, yani lütfen kayıtlı olmayan bir telefon numarası almama neden olma. | Open Subtitles | إلا إذا كنت جايسن في هذه الحالة رجاء لا تجعلنى احصل على رقم غير مدرج |
| Jason ve Argonotlar ölümcül oklarından zar zor kaçınarak, kıyılarından geçti. | TED | أبحر جاسون وبحارو الآرغو بمحاذاة شواطئهم، وبالكاد نجوا من بطش أسهمهم. |
| Şansın varmış Jason. Seni öldürmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | انت رجل محضوض ياجيسون كنت انوي قتلك اشنع قتلة |
| Gelmek zorunda değildin, Hawes. Bu, benimle Jason arasında. Biliyorum. | Open Subtitles | ما كان عليك المجىء يا هاز هذا بينى وبين جيسون |
| Jason'a göre AIDS, eşcinselleri ezmek için söylenen bir yalandı. | Open Subtitles | - ون هو تماما ضد ن rdel ص. - بوبي! عشرة كيلو نيوتن ن ب ي. |
| Ben ve Jason Biggs şu anda çıplağız. | Open Subtitles | لا انا وجاسون بيجس هنا عرايا .. عرايا جدا |