| Pardon, Jedidiah, yerel marketlerden biri teslimatlarını bekliyor. | Open Subtitles | عن اذنك, جيديدايه واحد من الأسواق المحليه يبحث عن طلبيته |
| Mary'nin ailesi Jedidiah ve çocuklarının onu zorla tuttuğundan korkuyorlardı, ki zorla tutuyorlardı da. | Open Subtitles | عائلة ماري ظنت خوفاً بأن جيديدايه و اصحابه كانوا ممسكين بها رغماً عنها ولقد كانت توقعاتهم صحيحه |
| Tüm bunlara inanmakta zorlanıyorum Jedidiah. | Open Subtitles | اعاني من صعوبة تصديق كل هذا, جيديدايه |
| - Jedidiah. - Bilirsin işte, hiç yapmıyor musun? | Open Subtitles | جيديدايه - هل سبق وفعلتي احدى هذه الامور ؟ |
| İsteseydin bir model olabilirdin. Your parents must be beavers, 'cause damn. - Jedidiah, lütfen. | Open Subtitles | يمكنك أن تكوني عارضة إذا اردتي ذلك جيديدايه, ارجوك - أنا اسف - |
| Jedidiah. Çok güzel kokuyor. | Open Subtitles | هنا, جيديدايه رائحته زكيه |