| İyi akşamlar, ben Jennifer Barrett. Bay Barrett, iyi akşamlar efendim. | Open Subtitles | مساء الخير، معك جينيفر باريت سيد باريت ، مساء الخير، سيدي |
| Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع |
| Ve, şu J, nerede, anahtarlığımda... adım Jill ya da Jennifer demek oluyor... | Open Subtitles | من مفتاح الجاكوار في حلقة مفاتيحي لا بد أن إسمي جيل أو جينيفر |
| Sanırım Jennifer da, bu kadın da aynı kişi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | أعتقد جنيفر وهذه السيدة حصلت على ضرب من قبل نفس الشخص. |
| Jennifer, Alison, Molly, Sarah, Denise ve Kimmi bu tarafa! | Open Subtitles | جنيفر , أليسون , مولي سارا دنيس كيمي هذه الجهة |
| Biliyor musun, anne? Jennifer, beni cumartesi bir partiye davet etti. | Open Subtitles | احزري ماذا يا أمي جينفر دعتني لحفلة يوم السبت |
| Bu da Jennifer ve Einie iyi demek, değil mi? | Open Subtitles | هذا يعنى أن جانيفر بخير و أينى كذلك, أليس كذلك؟ |
| Jennifer ve ben Carlos'u hastaneye götüreceğiz aksi halde ölecek. | Open Subtitles | أنا وجنيفر سنذهب بكارلوس للمستشفى لأننا إن لم نفعل سيموت |
| Even though she's on vacation, Jennifer Lopez bugün haberlerde. | Open Subtitles | بالرغم من أنها في إجازة جينيفر لوبيز في الأخبار اليوم |
| Şimdi oraya çıkıp bu oyunu Jennifer Toland için kazanalım! | Open Subtitles | والان , هيا لنبدأ هذه ونفوز من اجل جينيفر تولاند |
| Şimdi oraya çıkıp bu oyunu Jennifer Toland için kazanalım! | Open Subtitles | والان , هيا لنبدأ هذه ونفوز من اجل جينيفر تولاند |
| Eğer ziyaretim Jennifer'ın hoşuna gitmezse cehennem kadar yolu var. | Open Subtitles | و اذا لم يعجب جينيفر سيكون عليها ان تعصف بي |
| O biletleri eline almak sahip olabileceğin hayatı düşünmek Jennifer'ı yeniden bulmak. | Open Subtitles | افكر بشأن الحياة التي ممكن ان احصل عليها ان اجد جينيفر مجددا |
| Gus eve gitse iyi olur, Jennifer Jason Leigh geri gelmeye karar verir diye ben de buralarda takılacağım. | Open Subtitles | غاس ينبغى عليه الذهاب الى المنزل وانا سوف ابيت هنا فقط في حالة ظهور جينيفر جيسون اذا قررت العودة |
| Resepsiyona, Ajan Jennifer Jareau için ne geldi tahmin edin. | Open Subtitles | إحزروا ما الذي وصل لمكتب الإستقبال للتو للعميلة جينيفر جارو |
| İlk olarak Jennifer Grey'in o kadar filmi içinden aklına Wind mi geldi? | Open Subtitles | صحيح، أولا وقبل كل شيء، الرياح هو ما بقى من مهنة جنيفر غراي؟ |
| Kıvrımlı bir kadın olarak benden beklenen Marilyn Monroe veya Jennifer Lopez gibi görünmem gerektiğiydi. Çünkü onlar halkın gözü önündeki en ünlü iki kıvrımlı kadındı ve kıvrımları için övülüyorlardı. | TED | وكإمرأة ممتلئة، كان يفترض أن أبحث عن قدوة مثل مارلين مونرو أو جنيفر لوبيز يعود أساسا لأنهن كنا من أكثر النساء نبلا في نظر العامة والتي يشاد بهن بسبب أجسامهن الجميلة. |
| (Marş) Jennifer: Bir asker yola doğru gelerek nereden geldiğimizi sordu. | TED | جنيفر: مشى جندي على الطريق، وسألنا أين كنا. تخفّت أيفيلين وانا خلف أمي. |
| Duyduklarım dışında bu Jennifer hakkında fazla birşey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير عن هذا جنيفر إلا ما سمعت. |
| Jennifer 8 ortaya çıktığında burada olacağım da ondan. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون هنا عندما جنيفر 8 العروض. |
| Tek anahtar bendeydi. Jennifer bunu umursamıyordu. Her gece televizyonun karşısındaki kanepede sızıyordu. | Open Subtitles | المفتاح كان معي ,"جنيفر" لم تكن تهتم كانت تنام على الأريكة كل ليلة |
| Jennifer Wilson ismi sende herhangi bir çağrışım yapıyor mu? | Open Subtitles | جينفر ويلسون " هل الإسم يقرع جرس الذكريات ؟ " |
| Marty, az daha unutuyordum. Jennifer Parker aradı. | Open Subtitles | مارتى , لقد كدت أنسى جانيفر باركر إتصلت. |
| William'ın söz ettiği, Jennifer'ın son nefesini verirken onayladığı şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون ما وعد وليام وجنيفر اكدت عندما كانت تحتضر |