| Bekleyen bir jip var, takip edin. Eşyalarınızı arkadan getirirler. | Open Subtitles | عندي سيارة جيب جاهزه, من هنا, سيتبعكم الأثاث الخاص بكم |
| Ve biz de ona bir jip aldık. Ve böylece 4500 kızı daha kurtardı. | TED | لذا , أعطيناها سيارة جيب , وبعدها أنقذت 4,500 فتاه |
| Siyah küçük jip, siyah sedan, beyaz sedan. | Open Subtitles | كان هناك سيارات مختلفة في كل حادث اطلاق نار سيارة رياضية صغيرة سوداء سيارة سوداء بأربع ابواب سيارة بيضاء بأربع ابواب |
| İlk kurban, jip süren orta yaşlı beyaz biri olarak tarif etti. | Open Subtitles | بدون شهود معتمدين؟ اول ضحية وصفت مطلق النار بشخص عادي في منتصف العمر في سيارة رياضية |
| Bizim jip havaya uçuyor ve onun minibüsü çalışmıyor. | Open Subtitles | سيارة الجيب خاصتنا تم الاصاحة بها بعيد عن الطريق و شاحنته لا يدور محركها |
| Evin kızı liseden mezun olur, altı hava yastıklı jip alınır. | Open Subtitles | الإبنة عندما تنهي الثانوية تملك سيارة دفع رباعي ذات 6 الأكياس الهوائية. |
| Yani esas arabası jip. | Open Subtitles | لم لا اقود سيارتي الخاصة؟ اذن السيارة الرياضية سيارته الخاصة |
| Beyaz jip, Alameda yan yolundan doğuya ilerliyor. | Open Subtitles | سيارة رباعية الدفع بيضاء تتجه شرقًا على طريق . آلاميدا" السريع" |
| Oraya bir helikopterle veya çamurlu arazi üzerinden 7 saatlik bir jip yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك الوصول لهناك سوى بواسطة مروحية أو قيادة سيارة جيب لمدة 7 ساعات على أرض ذات تضاريس سيئة |
| Orada araba, jip falan vardır. | Open Subtitles | يجب أن يكون هُناك سيارة ..... أو سيارة جيب هُناك يمكننى إستخدامها |
| Bir yerlere götürür. jip gibidir. | Open Subtitles | إنه لانجاز الأمور، مثل سيارة جيب. |
| Otoparktan ayrıldığına ve güneye gittiğine inanılıyor Tennessee plakalı yeşil bir jip kullanıyorlar bu arabayı veya tanıma uyan birini görürseniz... | Open Subtitles | يظن انهم غادروا المرآب واتجهوا جنوبا كان يقود سيارة جيب خضراء وعليها لوحات ارقام من تينيسي ان رأيتم هذه المركبة او الركاب يشابهون الوصف |
| Kural falan yok. Benim yerimde bir jip olması lazımdı. | Open Subtitles | ما من قوانين، كان يفترض بي أن أكون سيارة (جيب) |
| Bu kişi mavi bir jip kullanıyor... ve muhtemelen bu bölgede yaşıyor. | Open Subtitles | هذا الشخص يقود سيارة رياضية زرقاء صغيرة و غالبا يعيش في هذه المنطقة |
| Haberlerde patlayanın bir jip olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد دخلت لتوي حرفيا من الباب سيدي سمعنا من الاخبار انها سيارة رياضية سوداء انفجرت |
| Federal Plaza yakınlarında siyah bir jip. | Open Subtitles | سيارة رياضية سوداء على بعد شارعين من المبنى الفيدرالي |
| Minibüs ya da jip kullanıyor olmalı. | Open Subtitles | رأيي انه يقود شاحنة مغلقة أو سيارة رياضية |
| Belki burada kalır, ...ve sonra o jip beş kişiyle daha geri döner, ...ve 10 kişilik bir minibüs daha gelir, ve bombayı fırlatmayız. | Open Subtitles | وثم بعدها تعود سيارة الجيب مع خمسة اشخاص اخرين ومن ثم الشاحنة تظهر ب 10 اشخاص بأكتر وبذلك لم نسقط عليهم الصواريخ |
| Ve oraya giderken jip bir çukura girdi. | Open Subtitles | وفي طريقي ، إصطدمت سيارة الجيب بحفرة |
| jip nerede? | Open Subtitles | اين سيارة الجيب |
| Bu sabah arka yolda bir düzine ceset ve havaya uçmuş bir jip buldunuz mu? | Open Subtitles | هل وجدتم بعض الجثث و سيارة دفع رباعي مفجرة على الطريق هذا الصباح؟ |
| Koyu renkli jip, sokaktan güneye doğru gidiyor. | Open Subtitles | سيارة دفع رباعي سوداء متجهة جنوباً عبر الزقاق |
| Peck Gümüş rengi jip green caddesinin güneybatı tarafına ilerliyor. | Open Subtitles | السيارة الرياضية الفضية تتجه نو المنطقة الجنوبية عند " الشارع الأخضر". |
| Minibüs ya da jip. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} كسيارة عائلية أو سيارة رباعية الدفع |