| Oscar kazanan birinin Joan Rivers'a "kıyafetimi tasarlayan kişi Brooke Davis" dediğini duymak. | Open Subtitles | الأستمتاع بالفوز بالأوسكار من جون ريفيرس لقد تعبت من بروك دايفس' جون ريفيرس |
| Purple Onion'da, saat 21.30'da. Joan Crawford yemek rezervasyonu yaptırmış. | Open Subtitles | البصل البنفسجي, الساعة التاسعة و النصف, جون كراوفورد ستتواجد هناك |
| Bir süredir aklımda olduğunu bilsen şaşırır mıydın, Joan Watson? | Open Subtitles | هل ستصيبك الدهشة لمعرفة انك كنت تشغلين تفكيري جون واتسون؟ |
| Şimdi buna itiraz etmeliyim, Joan. Bu hiç tarzım değil. | Open Subtitles | يجب أن أحتج هنا يا جوان هذا بعيد عني تماماً |
| Evet, başrolde Joan Van Ark adında bir aktrist var. | Open Subtitles | نعم . .إنه بطولة النجمة الصغيرة جوان فان آرك .. |
| Joan, sana fahişe dediğim için özür dilerim. Sen fahişe değilsin. Ben fahişeyim. | Open Subtitles | جوان أنا أسف لأني دعوتك بالعاهرة أنت لست عاهرة , إنما أنا العاهر |
| Joan Crawford hakkında iyi bir şey söyleyeceğini duyacak kadar yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أني سأعيش كفاية لأسمعك تقولي هذا كلام طيب عن جون كروفرد |
| Yani bu röportajda Joan Crawford'un alkolik olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً، أنتي تقولين على السجل بأن جون كروفورد كانت سكّيرة؟ |
| İçeriden aldığımız bilgilere göre Joan ağır bir B.D. hastalığı geçiriyor olabilirmiş. | Open Subtitles | المصادر الداخلية تقول أن جون لديها حالة سيئة من مرض البي دي |
| Joan... 100 binlerce dolar kaybedeceğim ama Bette de kaybedecek. | Open Subtitles | جون سأخسر مئات الألوف من الدولارات لكن بيتي ستخسر معي |
| Gerçekten çok zeki olan ve çok sevdiğim bir eleştirmeni gördüm. Adı Joan Acocella olan hanım arkadaşım | TED | وقد شاهدت ذلك الناقد اللامع الذي يعجبني. تلك المرأة، جون أكوسيلا، وهي صديقتي، |
| JG: Bu yüzden bugünden alacağınız bir şey varsa o da şudur: eğer Joan Blades sizden yürümenizi isterse | TED | جون: لذا شيء يجب الخروج به من هذا الحديث هو أنه إذا طلب منك جوان بليدز الذهاب في مسيرة، فأذهب في تلك المسيرة. |
| - Ben Joan Raymond. | Open Subtitles | إنها جميلة ـ أنا جون رايموند ـ إنها جون رايموند |
| - Pekâlâ, sen Joan'ı al ben de Sandra'yı. - Sandra beni deli ediyor. | Open Subtitles | ـ حسناً أنت تأخذ جون وأنا سآخذ ساندرا ـ سندرا تريدني أنا |
| Şatoya geri dönmeliyiz. Joan orada kaldı. Hadi. | Open Subtitles | لابد ان نعود للقلعة جون بالداخل , هيا بنا |
| - Sana söylemek isterim Joan babam hep senden bahsederdi. | Open Subtitles | انا اريد ان اخبركِ,جوان ان ابي يتكلم عنكِ طوال الوقت |
| Joan beni gördü ve bağırarak yardım istedi "Dur, lütfen dur" diyordu. | Open Subtitles | وحين رأتني، بدأت جوان تصرخ طلباً للمساعدة، كانت تقول: توقف، أرجوك توقف. |
| Sen Joan'a, sadece yaralarına merhem olduğu için değer veriyorsun. | Open Subtitles | تقيّم جوان على وجه التحديد كانها مهدئك من ازماتك العصبية |
| Dili İle öpücük verdi.Sonra Tom ile Joan beraber yatak odasına gittiler.ve | Open Subtitles | تم إعطاء قبلة مع اللسان. ذهب جوان وتوم إلى غرفة النوم و |
| Joan, benim kelimelerim vasıtasıyla bana aşık olduğunu söyledi. | TED | قالت جوان أنها من خلال كلماتي قد وقعت في حبي |
| Antropolog Joan Silk'in çalışmasında dişi bir grup arkadaşı olan dişi babunların kortizol seviyelerine bakıldığında daha düşük stres gözlemleniyor, daha uzun yaşıyorlar ve yavruları daha çok hayatta kalıyor. | TED | العالم في علوم الإنسان جوان سيلك تبين أن إناث البابونز الذين لديهم أصدقاء إناث أساسيون يُظهرون مستوى أقل من التوتر خلال مستويات الكوتيزول، يعشن حياة أطول وينجوا نسلهن بشكل أكبر. |
| Bir kadın esneklikten harika sonuçlar alabilir, Joan. | Open Subtitles | تحصل المرأه على نتائج عظيمة عن طريق كونها مرنة ياجون |
| Joan of Arc kazığa bağlanıp yakıldığında hiç korkmadı. | Open Subtitles | وكما كنت قد أحرقت على عامود جونا ، لم تخف |
| Joan of Arc'dan daha güçlü bir bir kadın düşünemiyorum. | Open Subtitles | فعليا لا أستطيع التفكير بإمرأة أقوى من جان دارك |
| Hım, Joan'ın kaçırılmasına ilk elden sebep olan senin kötü kararlarını düşünürsek, bu saçmalığı bir kenara bırakıp duruma akıllı bir yöntemle yaklaşalım. | Open Subtitles | حسنا، اعتبره كان ضعف تقديرك إجراميا الذي أدّى إلى بجوان للاختطاف في المركز الأول دعنا نوزّع بتلك الغباوة |
| Ve eğer haklıysa Joan'un ve onun emniyette olup olmadığını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | وان كان محقاً سأتسائل ان كان هو وجون بأمان |