| Hadi be dostum. Adam Joliet hapishanesinde 3 yıl yattı. | Open Subtitles | هيا يا رجل لقد ظل ثلاث سنوات يعاملها وكأنها جولييت |
| Mottola'yı sarhoş halde Joliet'te buldular. Trene hiç binmemiş. | Open Subtitles | لقد وجدو موتولا , لقد كان ثملاً في زقاق في جولييت , لم يركب القطار |
| Bu bir Joliet rozeti Snyder. Burada işe yaramaz. | Open Subtitles | هذه شارة منطقة جولييت يا سنايدر لا صلاحية لك هنا |
| Biri, Joliet Jake Blues... diğeri de Elwood Blues. | Open Subtitles | ِ اولال جوليت بلوز .. ِ و الثاني اللود بلوز |
| - Joliet'ten buraya sürmeme deydirtti. | Open Subtitles | -لقد جعل ذلك القيادة من "جوليت" لها قيمة |
| Cezasını çekecekse Federal hapishanede olacak, Joliet'te değil. | Open Subtitles | لذا فلو أنه سيقضى عقوبة بالسجن نريدها أن تكون بسجن "فيدرالي، وليس سجن "جوليت |
| 150 yıl boyunca dünyanın en namlı ve yüksek güvenlikli olan Joliet hapishanesi, soğuk kanlı katillere ev sahipliği yaptı. | Open Subtitles | لأكثر من 150 عاماً، كان جولييت أسوأ السجون سمعةً في العالم وأشدّهم حراسة معتقلٌ لأكثر المجرمين وحشية وأسوأهم سمعةً |
| Burada Joliet de olmaktan dolayı gerçekten şanslıyız. Çünkü burası büyük bir geçmişi olan olağanüstü bir yer. | Open Subtitles | لكني سعيد بالتواجد في جولييت لإنه مكان مخيف وله تاريخٌ مخيف أيضاً |
| Joliet'i ben filmin başka bir karakteri olarak düşünüyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أشكر جولييت كشخصية أخرى التي أضافت مزيداً من الواقعية |
| "İş geçmişi" bölümünde şunu görüyorum: "1959'den 1976'ya kadar, Joliet Eyalet Hapishanesi". | Open Subtitles | أرى أنك كتبت تحت كلمة "صاحب عمل" "من 1959 إلى 1976، مركز إصلاحية جولييت" |
| - Kuzeye git, Joliet istasyonu, çabuk! - Tamam. | Open Subtitles | - إذهب إلى الشمال , محطة جولييت , بسرعة |
| Şimdi ise Philadelphia yerine, Joliet'e geri döneceğim. | Open Subtitles | (والآن، بدلاً من (فيلادلفيا (سأذهب إلى (جولييت |
| Amy ve Kay'ın babasını Joliet'te bir bowling salonunda çalışırken görmüş. | Open Subtitles | (تقول أن والد (إيمي) و(كاي (يعمل بممر بولينغ في (جولييت |
| Kay Joliet'ten ayrıldığında eski bir e-posta adresini saklamış. | Open Subtitles | عندما رحلت (كاي) من (جولييت)، احتفظت بعنوان بريد إلكتروني |
| Yazı da Joliet'ten, Chicago'nun hemen yanı. | Open Subtitles | (وهي من (جولييت)، خارج (شيكاغو |
| Joliet Jake ve Elwood Blues'un şov orkestrası. | Open Subtitles | بفرقه جوليت جيك و اللود بلوز |
| Kolundaki dövme... Joliet, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الوشم من سجن "جوليت" ، صحيح ؟ |
| Fox River Eyalet Hapishanesi Joliet, Illinois | Open Subtitles | "{\pos(190,200)\ccff6c6\3cH000000}" سجن (فوكس ريفر) الاصلاحي " (جوليت)، (إلينوي) " |
| Ama sonra bu sabah Joliet, Illinois'da Kevin Laughlin bulundu. | Open Subtitles | و لكن ، في وقت سابق من هذه الليلة.. (كيفين لوفلين) وجد في منطة (جوليت)، (إلينويس) |
| Pekala, git ve Leonard Mills'e de ki, aslında Joliet'te ki tüm soyadı Mills olanlara de ki cehenneme kadar yolları var. | Open Subtitles | حسنًا، فلتذهب وتخبر (ليونارد ميلز) في الحقيقة فلتخبر أي أحد في "جوليت" آخر اسمه (ميلز) بأن يذهبوا إلى الجحيم. |
| Size Joliet, Illinois'ten Michael Lee Peterson'ı sunarım. | Open Subtitles | انني اعطيك رجلاً يبلغ من العمر 35 عاماً (مايكل لي بيترسون) من (جوليت)، (إلينوي)ـ. |