| Geriye Köpeklerin koklayabileceği hiçbir şey kalmayacak. Büyük toprak kümesi herşeyi silip süpürecek | Open Subtitles | لن يكون هناك شيئا تكتشفه الكلاب كل سطح التربة يكون قد تم غسله |
| Kedi köpek gibi dövüşüyorsunuz ki elbette ben kedilerle Köpeklerin neden dövüştüklerini anlıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهم لماذا يتشاجر الكلاب مع القطط ؟ القطط فظيعة فقط استرخوا |
| Siz Japon Köpeklerin lideri Hasegawa Tatsuo, ulusal bayrağınızın üzerinde zıplayacak. | Open Subtitles | قائد اليابانيين الكلاب هاسيغاوا تاتسو عليك ان تدوس برجليك علم بلدك |
| Bu ikisini Köpeklerin yanına bile yaklaştırmayın. Daha kendilerine zor bakıyorlar. | Open Subtitles | لا تترك هاتان الأثنتان قرب الكلب فهما بالكاد يستطيعان إطعام أنفسهن |
| Köpeklerin dövüşmesini mi sağlardı yoksa köpekle kendisi mi dövüşürdü? | Open Subtitles | يستخدمه لصنع كلاب الحرب او انه حقيقة قاتل كلاب ؟ |
| Bu Köpeklerin potansiyel eşleri bulmasını veya dost ve düşman olan hayvanları birbirinden ayırt etmesini sağlar. | TED | هذا يتيح للكلاب تحديد الأصحاب المحتملين أو التمييز بين الحيوانات الودية أو المعادية |
| İçeri girip köpeğimi diğer Köpeklerin yanına bıraktım dışarı çıktım ve havlamalar kesildi. | Open Subtitles | دخلت و وضعت كلبي ثم تركته و خرجت توقف نباح الكلاب و صوتهم |
| Köpeklerin, benzer yapıdaki köpeklerle buluşup oynamasını sağlayan bir site. | Open Subtitles | إنها وسيلة لأن تلتقي الكلاب المتشابهة ببعضها و تلعب معها |
| Sayılarının artmasının verdiği güçle köpek ve sırtlan arasındaki savaş Köpeklerin lehine dönüyor. | Open Subtitles | بقوّتهم الجديدة في كثرتهم تصير المعركة بين الكلاب والضباع في صالح الكلاب تمامًا |
| Lanet bir durum. Köpeklerin renk körü olduklarına dair bir mit var. | Open Subtitles | هذا قد فاجئنى بشدة ، إنها أسطورة أن الكلاب لديها عمى ألوان |
| Uluslararası, mayına karşı eylem standartlarına uygun şekilde test edilir ve onaylanırlar. Tıpkı Köpeklerin geçmek zorunda olduğu testler gibi. | TED | تختبر و يتم اعتمادها وفقا للمعايير الدولية للإجراءات المتعلقة بالألغام ، تماما مثل الكلاب لابد لها من اجتياز الاختبار. |
| Bir zille Köpeklerin salyasının akmasını sağlıyor. | TED | جعل الكلاب يسيل لعابها كاستجابة لرنين جرس. |
| Antik Yunanlılar, Köpeklerin birbirlerine gizli mesajlar gönderdiklerini biliyorlardı. | TED | إذن فقد عرف الإغريقيون أن الكلاب ترسل إشارات غير مرئية بين بعضها البعض. |
| Bunun nedeni ise, elbette bu hayvanların her birinin çok küçük miktarlarda koku üretmesi ve köpek örneğinde ise erkek Köpeklerin kokuyu alabilirken, insanların alamamasıdır. | TED | هو أن كل من هذه الحيوانات تنتج كميات ضئيلة، وفي حالة الكلب، ذكور الكلاب يمكنه شمها، ولكننا لا يمكننا أن نشمها. |
| Neticede, sadece zili çalmak bile Köpeklerin salya akıtmasını sağladı. | TED | بعد فترة، دق الجرس فقط أصبح يُسيل لُعَاب الكلاب. |
| Bir bowling topunda Köpeklerin kıçındakinden daha çok bakteri vardır. | Open Subtitles | ثمة جراثيم على كرة البولنغ أكثر مما في معي الكلب |
| Ama baban bana Köpeklerin onları incitmemeye karar verdiğin zamanı da hatırladığını öğretti. | Open Subtitles | أتذكر ؟ لكن كما علمني والدك الكلب يتذكر أيضاَ حين تختار ألا تؤذيه |
| İçeriye ilk girdiğimde, korkmuştum çünkü Köpeklerin havlamasını duydum ve onların bekçinin köpekleri olduklarını sandım. | TED | وحينما ولجت إليه في البدء، كنت خائفة، لأني سمعت أصوات كلاب تنبح وظننتها كلاب للحراسة. |
| Otlasalar da, avlansalar da, kızak çekseler de ya da dolaşsalar da evcil Köpeklerin bütün çeşitleri sendeliyor. | TED | سواءً كانوا رعاة أو صيادين أو متزلجين أو متراخين فالتنوع الهائل للكلاب الأليفة هو أمر مذهل. |
| Şuna baksana. Köpeklerin her yere sıçıyor. | Open Subtitles | انظري ان كلابك قد تركوا قذاراتهم في كل الشقة |
| Köpeklerin önüne biraz beyaz et atacağız. | Open Subtitles | نحن سَنَرْمي قليلاً من اللحم الأبيض إلى الكلابِ |
| Yavru Köpeklerin ve Noel'in güvenliği için, tamam mı? | Open Subtitles | من أجل العدالة، و سلامة الجراء و عيد الميلاد، صحيح؟ |
| Sonunun duvar boyamak olacağını ve Köpeklerin de o duvarlara işeyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | لقد قال كان عليه الاا يرسم على الجدران والكلاب تبول على الحائط |
| Anneannen küçük Köpeklerin içini dolduruyor. Arayan var mı? | Open Subtitles | الجدة تحشو كلاباً صغيرة سيئة هل هناك أي مكالمات؟ |
| Doğal olarak bu iltifattan sonra gururum okşandı, ...eğer yapabilseydi, beni Köpeklerin önüne atardı. | Open Subtitles | بِطبِيعة الحَال، أشعَر بِالإطرَاء مِن المجَاملَه مُنذَ أن أرَادت بِأن تَلقِيني علَى الكِلاب إذَا إسَتطاعتَ |
| Köpek-insan işbirliğinin en iyi örneklerinden biri, Köpeklerin bu hikâyeleri paylaşmamıza ve tepki vermemize yardımcı olmalarıdır. | TED | بعض أفضل الأمثلة عن علاقة البشر بالكلاب: الكلاب تساعدنا عن طريق المشاركة والتجاوب مع تلك القصص |