| Avdaki kötü gün, her zaman işteki iyi günden evladır. | Open Subtitles | يوم سيء بالصيد يهزم يوم جيد بالعمل في كل مرة |
| İşimdeki bir tek kötü gün yüzünden beni postalamalarına imkan yok, tamam mı? | Open Subtitles | سوف يتركونني اذهب بسبب يوم سيء في العمل ، حسنا؟ |
| Hayvan krallığı için başka bir kötü gün. | Open Subtitles | يوم سيئ آخر لمملكة الحيوانات |
| Bizim için, bu kötü gün... hayatımızdaki en iyi gündü! | Open Subtitles | "بالنسبة لنا, هذا اليوم السيء كان أفضل يوم على الإطلاق!" |
| Hayatımda çocuklarımla birlikte geçirdiğim en kötü gün o olmalı. | Open Subtitles | لقد كان هذا افضل اسوأ يوم قضيتة مع اطفالى فى حياتى |
| Yani, daha kötü olamam değil mi? En kötü gün. | Open Subtitles | أعني, لا يمكن أن تسوء الأمور أكثر, صحيح؟ نعم أسوأ يوم على الإطلاق. |
| Birbirlerini "iyi günde kötü günde" kabul ediyorlar alın size kötü gün neymiş göstereyim diyor. | Open Subtitles | لقد تزوجا بعضهما بالسراء و الضراء و الان سأريكم الضراء |
| Şimdiye kadar ki en kötü gün bugün. | Open Subtitles | هذا أسوء يوم على الإطلاق |
| Bu şimdiye kadarki en kötü gün. Bu şimdiye kadarki en boktan gün. | Open Subtitles | هذا اسوء يوم على الاطلاق انه اليوم الاكثر قرفا |
| O ailenin hayatındaki en kötü gün, benim hayatımın en iyi gününe dönüşebilir. | Open Subtitles | كما تعلم, ربما يكون اليوم الأسوء في حياة تلك العائلة هو أفضل أيامي |
| Evet. Birkaç kötü gün geçirmişti. | Open Subtitles | نعم لقد مرت ببضعة ايام سيئة بعدها |
| kötü gün, işitme sorunu. | Open Subtitles | يوم سيء , مليء بالإختبارات |
| Her sey için beni suçladi. Her kötü gün, her kötü olay için. | Open Subtitles | كل يوم سيء كل وقت سيء |
| kötü gün diye buna denir. | Open Subtitles | تتحدث عن يوم سيء |
| W- nasıl bir kötü gün? | Open Subtitles | إنتظر يوم سيئ من أى نوع؟ |
| -Senin için kötü gün, Tommy. | Open Subtitles | -إنه يوم سيئ بالنسبة لك يا (تومي ) |
| Affedersin, "kötü gün" mü? | Open Subtitles | معذرة ، (يوم سيئ)؟ |
| Hayır. kötü gün, bir sığır sürüsüne korku hikayeleri anlattığın gündür. | Open Subtitles | لا، اليوم السيء عندما يصرخ أحدهم قرب الماشية |
| Bizim için, bu kötü gün... hayatımızdaki en iyi gündü! | Open Subtitles | "بالنسبة لنا, هذا اليوم السيء كان أفضل يوم على الإطلاق!" |
| Bu yaşamındaki en kötü gün değil mi? | Open Subtitles | هذا اسوأ يوم فى حياتك, صحيح ؟ |
| Çünkü ben, okulların, pazartesinin yeme bozuklukları için en kötü gün olduğunu görebilmelerini istiyorum ki öğünleri buna göre ayarlasınlar ve danışmanları pazartesi günü orada olsun. | TED | لأنني أريد من المسؤولين عن المدارس أن يعرفوا أن يوم الاثنين هو أسوأ يوم لاضطرابات الأكل، وذلك ليتمكنوا من التخطيط للوجبات وجلب مستشاري التوجيه ليكونوا بالمدرسة يوم الاثنين. |
| Hatırlayabildiğim en kötü gün bir hastanedeydi. | Open Subtitles | أسوأ يوم أستطيع تذكره كان في المستشفى |
| - Bu "kötü gün". - "İyi gün" ü ne zaman göreceğiz? | Open Subtitles | ـ هذه هى الضراء ـ و متى ستتحسن حالنا؟ |
| En kötü gün. | Open Subtitles | إنه أسوء يوم |
| En kötü gün. | Open Subtitles | اسوء يوم من أي وقت مضى. |
| Ama en kötü gün bu listeyi daha da uzatmıştı. | Open Subtitles | ولكن اليوم الأسوء جعل قائمةُ الأشياء أطول بكثير |
| David'le birlikte dört kötü gün mü geçirdin Max? | Open Subtitles | هل قضيت اربع ايام سيئة مع ديفيد, ماكس؟ |