| Bu kötü oldu. Çünkü liderdik. Biz artık bırakıyoruz. | Open Subtitles | إن هذا شيء مؤسف فنحن كنا في المقدمة سندع القائمة و نذهب |
| İhtiyarın dinleyememesi çok kötü oldu. | Open Subtitles | مؤسف أن الطائر المائي القديم لم يكن هناك ليسمعها |
| Sevgilinin burada olmaması kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ للغاية أن صديقتك لم تستطيع أن تأتي |
| Bu kötü oldu. Tanrım. Beyler, masayı düzenleyene kadar 15 dakika ara verelim. | Open Subtitles | كان هذا سيء ، عزيزي يا سادة دعونا نأخذ خمسة عشر دقيقة أستراحة |
| kötü oldu. Birlikte çok eğlenecektik. | Open Subtitles | هذا أمر سيء للغاية لكنّا سنكون ثنائياً رائعاً |
| Ki bu da çok kötü oldu, 'çünkü bence sonunda beni düzeltecek olan şey' buydu. | Open Subtitles | وهذا سيئ جداً لأني كنت أعتقد أنه الوسيلة التي ستصحح سلوكي أخيراً |
| Tanrım, bu çok kötü oldu. Sanırım başımız belaya girmeden, yuvamıza dönmeliyiz. | Open Subtitles | هذا مؤسف أعتقد علينا أن نعود قبل أن نتورط في المشاكل |
| Essex'deki doktorların bacağımın bu kadarını kurtarması kötü oldu. | Open Subtitles | أمر مؤسف أن الأطباء في المشفى لم يأخذوا جزءاً كبيراً من ساقي |
| Öldürdüğün kadınların çektiğim fotoğraflarını falan. Onları göremeyecek olman kötü oldu. | Open Subtitles | كلّ تلك الصور التي التقطتُها للنساء اللائي قتلتَهنّ، مؤسف أنّه لن يتسنّى لكَ رؤيتها أبداً |
| Daha önce anlamaman kötü oldu. | Open Subtitles | مؤسف حقاً ، لأنك لم . تكتشف الأمر مسبقاً |
| Evli olmaktan hoşlanıyor gibiydin, kötü oldu. | Open Subtitles | هذا مؤسف حقاً لقد بدأت تحب أن تكون متزوجاً |
| kötü oldu. Tae Joon gerçekten Hyeon Jae'nin kardeşiyle görüşmek istiyordu. | Open Subtitles | كم هذا مؤسف تاي جون اراد بالفعل ان يلتقي بـأخت هيون جاي |
| Sevgilinin burada olmaması kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ للغاية أن صديقتك لم تستطيع أن تأتي |
| Hey, Baghee, hareketi kaçırman çok kötü oldu. | Open Subtitles | هيي , باغيرا , هذا سيء جداً لقد فاتتك كل الأحداث |
| Bunu kandırman kötü oldu. Tatlı kızmış. | Open Subtitles | سيء للغاية أن تخدع تلك الفتاة، إنها جميلة |
| lrmağa düşmüş olmaları çok kötü oldu. | Open Subtitles | سيئ جداً كلهم كانوا يعومون أسفل النهر. |
| Onları çöpe atmak zorunda olmam çok kötü oldu. | Open Subtitles | سيء جدًا كان عليّ أن أرميهم في سلة المهملات. |
| Babanı ikna edememen kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لم تتمكن من اقناع والدك |
| Kulüpten atılmamız çok kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أننا طُردنا من نادي الغولف |
| Bunu anlamamın 20 yılımı alması kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لم أكتشف ذلك سوى بعد مرور 20 عام |
| Gazete parmak izi bulamamamız çok kötü oldu. Sende ne var? | Open Subtitles | من السيء اننا لم نتمكن من ايجاد اي بصمات على الصحف |
| Anlaşılan Allegra'nın geleceği yok. Epeyce kötü oldu. | Open Subtitles | يبدو أن (أليجرا) لن تظهر و هو أمر ممل |
| Carlo iki gün önce dönmek zorunda kaldı. Bu gerçekten kötü oldu. | Open Subtitles | كارلو اضطر أن يعود إلى البيت قبل أيام ، هو كان سيئاً جداً |
| İşler açısından çok ama çok kötü oldu bu. | Open Subtitles | هذا جداً جداً جداً سئ للعمل. |
| Bu çok kötü oldu. Ben de biraz heyecan arıyordum. | Open Subtitles | هذا سئ للغاية كنت أتمني الحصول على مزيد من الإثارة |