| Ama işler iyice kötüleşirse bu kart ile beni arayabilirsin. | Open Subtitles | ولكن إن ساءت الأمور، استعمل هذه البطاقة للاتصال بي، اتفقنا؟ |
| Bu yüzden sadece şunu bilmeni istiyorum, bu işler bir şekilde daha kötüleşirse kamerayı bulaştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لذلك أنا أقول لك إن ساءت الأمور أو تزداد سوءاً بأي شكل من الأشكال, فأنا لا أريد أمر التصوير هذا فأنا لا أريده أن يغضب |
| Durum benim için ne kadar kötüleşirse, senin için o kadar iyileşir. | Open Subtitles | كلما ساءت الأمور تجاهي كلما كانت أفضل لك |
| Muhtemelen sadece kas ağrısıdır. kötüleşirse haberimiz olsun. | Open Subtitles | إنه ألم بالعضلة علي الأرجح أعلمنا إن ساء الألم |
| Bu yemekten önce, bu da sonra. Eğer ağrısı kötüleşirse, bununla enjekte edersin. | Open Subtitles | هذا قبل الطعام، وهذا بعده إذا ساء الألم، أحقنه بهذه |
| Hastanın durumu daha da kötüleşirse ömür boyu doktorluk yapamayabilirsin. | Open Subtitles | ،إذا تدهورت حالة المريضة يُمكن أن تفقدي رخصتك للأبد |
| Telefonun açık olsun çünkü kasırga daha kötüleşirse... | Open Subtitles | أبقي هاتفكِ مشغلاً لأنه لو ساءت هذه العاصفة |
| Eğer işler kötüleşirse, kimseye o adamın aletine dokunduğumu söyleme. | Open Subtitles | لو ساءت الأمور لا تخبر أحداً أني لمست قضيب ذلك الرجل |
| Buna gerek yok. İçerideki durum kötüleşirse çok yakında birbirimizin gırtlağına sarılırız zaten. | Open Subtitles | لسنا في حاجة لهذا، إن ساءت الأمور بالداخل فسنهاجم بعضنا البعض قريبًا |
| İşler kötüleşirse sakin kalabilecek misin? | Open Subtitles | هل سيكون في مقدوركِ أن تكوني هادئة إن ساءت الأمور ؟ |
| ama biliyordum ki, istediğim zaman, durum cidden kötüleşirse, kapıyı açıp, çıkabilirdim. Yani kim "Buna daha gazla katlanamıyorum" diyecekti ki, | TED | في أي وقت ، إذا ما ساءت الأمور. في أي وقت ، إذا ما ساءت الأمور. وإن كان أحدهم سيقول "لا يمكنني أن أتحمل ذلك بعد الآن! |
| - kötüleşirse, haber verin. - Veririm. Teşekkür ederim, doktor. | Open Subtitles | لو ساءت حالته أخبرني- سأفعل شكراً أيها الطبيب- |
| - Eğer kötüleşirse arayacağım. - Pekâlâ. | Open Subtitles | إذا ساءت الأمور سأتصل به حسناً |
| Durumu kötüleşirse lütfen bana haber verin. | Open Subtitles | من فضلك أعلميني إذا ساءت حالته |
| Durumu kötüleşirse, yanında kim varsa diğerlerini de uyandırsın. | Open Subtitles | إنّ ساءت حالته، عليّنا أن نوقظّ الآخرين |
| Durumlar kötüleşirse şehirdeki insanların güvenebilecekleri birine ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | إن ساء الوضع، فسيحتاج أهل المدينة .أحدًا ينصتون إليه ويمكنهم الوثوق به |
| Durumumuz kötüleşirse, Eski Duvar var. | Open Subtitles | وإذا ساء وضعنا فما زال لدينا السور القديم |
| Ama bize biraz antibiyotik verdiler ve kötüleşirse aramamızı söylediler. | Open Subtitles | وقالوا أن علينا الإتصال... إذا ساء الأمر، هيّا |
| Fakat eğer kötüleşirse, evet, cerrahi gerekecek. | Open Subtitles | لكن لو ساء حالها أكثر، نعم... سيحتاج الجراحة |
| - Tamam! kötüleşirse bana haber ver. | Open Subtitles | حسنا أعلمينى اذا ساء الامر. |
| Yapma be dostum, ben sadece işler kötüleşirse bize... | Open Subtitles | ويحك يا صاح ، كنت أعلمه فقط إذا ما تدهورت الأحوال |
| Durumu kötüleşirse onu çıkar. | Open Subtitles | إذا تدهورت حالته ، أخرجه |