| Ve durumları her ne kadar talihsiz göründüyse de kötüleşmeye daha yeni başlamıştı. | Open Subtitles | ,و لسؤ الحظ كما بدت حالتهم . كان الأمر يسوء |
| 13 yaşındayken.... ...görmem kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | ...عندما كان عمرى الثالثة عشر بدأ نظرى يسوء |
| Bilgisayar, çakmalar daha da kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | التداخل، الوميض اصبح يسوء أكثر |
| Gözlerim son zamanlarda iyice kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | حالة عيني تسوء أكثر فأكثر مؤخرا |
| Eğer işler kötüleşmeye başlarsa içeri gireriz. | Open Subtitles | و ان كان في اي مرحلة بدأت تسوء الامور |
| Hiccup, fırtına kötüleşmeye başlıyor. | Open Subtitles | هيكوب ، العاصفة تسوء |
| Kanser kötüleşmeye başladığında... | Open Subtitles | عندما يبدأ السرطان يسوء فعلا |
| Vay, bu iş kötüleşmeye başlıyor. Hudson? | Open Subtitles | هذا يمكن أن يسوء - (هادسون) - |
| Giderek kötüleşmeye başlıyor. | Open Subtitles | وهو يسوء |
| İşte o zaman işler iyice kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | عند ذلك بدأت الأمور تسوء |
| Ama her şey Angelica'nın Şikago'ya gitmesiyle kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | لكن بدأت الأمور تسوء مع "أنجليكا"... حينما ذهبت إلى "شيكاغو...". |
| Ama her şey Angelica'nın Şikago'ya gitmesiyle kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | لكن بدأت الأمور تسوء مع "أنجليكا"... حينما ذهبت إلى "شيكاغو...". |
| Lucy tekrar kötüleşmeye başladı. | Open Subtitles | حالة لوسي تسوء |
| Biliyor musun, kötüleşmeye başladın. | Open Subtitles | حالتك تسوء |