| Ve buradaki gerçek kötüyü bilmek istiyorsanız benim. | Open Subtitles | و إذا كنتم حقاً تريدون معرفة الشرير هنا فإنه أنا |
| Bir an için senin kötüyü oynayan iyi biri olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ربما لوهلة فقط ظننت أنك كنت رجلًا صالحًا تمثّل دور الرجل الشرير |
| Sonra şöyle dedi: "Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu. | Open Subtitles | وقال الرب الإله: هوذا الإنسان قد صار كواحد منا عارفا الخير والشر |
| Bence yine iyiyle kötüyü birbirine karıştırıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تخلطُ بين الشرّ واللباقةِ مجدّداً |
| Sakın ondan daha iyi olduğumu söyleme. kötüyü bırakıp, iyiyi almamı da söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي لي أنني أفضل منه لا تقولي لي خذ الجيد و اترك السئ |
| İyi, beraberinde iyiyi getirmez, kötü de kötüyü. | Open Subtitles | الجيد لا يؤدي لجيد ولا السيئ لسيئ. |
| kötüyü oynuyorum. İstediğin gibi. | Open Subtitles | اقوم بدور الخسيسة كما تريدين |
| Elbette, iyi ile kötüyü ayırabilirsin. | Open Subtitles | طبعاً، يجب أن تتقبـّل الجيـّد مع السيّء |
| Yeni tez kötüyü iyiye dönüştüreceksin, diyor. | Open Subtitles | الأسلوب الجديد سيحول الشرير إلى صالح |
| Yeni tez kötüyü iyiye dönüştüreceksin, diyor. | Open Subtitles | الأسلوب الجديد سيحول الشرير إلى صالح |
| Biraz lavın üzerinden uçup, uyuyan süper kötüyü yenmek. Bu kadar kolay olabilir mi? | Open Subtitles | طر فوق الحمم وازل قيلولة الشرير الخارق |
| İyiyle kötüyü ayırıyorum. | Open Subtitles | ببساطة أنا أحاول فصل الطيب عن الشرير |
| Sen, insanların iyiyi ya da kötüyü seçme olasılığını, basitçe reddediyorsun. | Open Subtitles | إنكِ تنكرين وببساطة قدرة الإنسان على الإختيار ما بين الخير والشر. |
| İyi ve kötüyü bir arada tutan sihirli bir güç karanlık ve aydınlık taraf. | Open Subtitles | قوة سحريه تحمل الخير والشر معا الجانب المظلم والجانب المنير |
| Bırak iyiyle kötüyü rahipler konuşsun. | Open Subtitles | دع الكهنة يتجادلون على الخير والشر |
| İyinin kötüyü yendiği maceralar. | Open Subtitles | مغامرات ينتصر فيها الخير على الشرّ |
| İyinin, kötüyü yendiği maceralar. | Open Subtitles | مغامرات ينتصر فيها الخير على الشرّ |
| İyi kötüyü yenebilir. | Open Subtitles | بمقدور الخير التغلّب على الشرّ |
| Bilirsin. Kötü olaylarda hep kötüyü görmek. | Open Subtitles | كما تعلمِ لا ترى غير الجانب السئ فى الأمر |
| İyi, beraberinde iyiyi getirmez, kötü de kötüyü. | Open Subtitles | الجيد لا يؤدي لجيد ولا السيئ لسيئ. |
| kötüyü oynadım. Tıpkı istediğin gibi. | Open Subtitles | وقمتُ بدور الخسيسة كما طلبتي |
| - Elbette iyiyle kötüyü birbirinden ayırabilirsin. | Open Subtitles | طبعاً، يجب أن تتقبـّل الجيـّد مع السيّء |
| İyiyi de idare edebilirim, kötüyü de. | Open Subtitles | اتعلمين , انا استطيع ان اتعامل مع الجيد والسيئ |
| Çocuklar iyiyle kötüyü bu şekilde ayırırlar. | Open Subtitles | .... هكذا يميزّ الأطفال بين الخير والشرّ |