| Büyük adamın içindeki küçük adam öyle dedi, değil mi? | Open Subtitles | هذا ما قاله الرجل الصغير داخل رأس الرجل الضخم, صح؟ |
| - Çantamdan uzak dur küçük adam! - Neden bunu taşıyorsun? | Open Subtitles | أبعد يديك عن حقيبتي ايها الرجل الصغير لماذا ليك هذا ؟ |
| - Çantamdan uzak dur küçük adam! - Neden bunu taşıyorsun? | Open Subtitles | أبعد يديك عن حقيبتي ايها الرجل الصغير لماذا ليك هذا ؟ |
| Gelsene, küçük adam. Sana zarar vermeyeceğim. Sadece evcil hayvanım olmanı istiyorum. | Open Subtitles | . تعال ، أيها الصغير لن أؤذيك ، أريد أن أداعبكَ فحسب |
| Anlat, küçük adam. | Open Subtitles | ايها القرد ابدأ الكلام ايها الرجل الصغير |
| Olay şu, küçük adam. Bu oyun şans işi değildir. | Open Subtitles | حسناً، هذه ليست لعبة حظ أيها الرجل الصغير |
| küçük adam yemeğini bitiremediği için bunlardan bir sürü kaldı. | Open Subtitles | لقد تبقى الكثير لأن الرجل الصغير لم يستطع أن ينهي وجبة طعامه |
| Hey küçük adam, hadi. Gitmemiz gerek. Geç oldu. | Open Subtitles | هيا أيها الرجل الصغير علينا الذهاب بدأ الوقت يتأخر |
| - Merhaba Crispin. - N'aber küçük adam? | Open Subtitles | مرحباً كريسبان ماذا لديك أيها الرجل الصغير |
| Kendine bir bak, küçük adam. İyi görünüyorsun. | Open Subtitles | انظر إلى نفسك أيها الرجل الصغير أنت تبدوا رائعاً |
| Merhaba, ne küçük adam yapıyorsun? | Open Subtitles | مرحباً أيها الرجل الصغير ما الذي تفعله ؟ |
| Yanlış parkı seçtin, küçük adam. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى المتنزه الخاطىء، أيها الرجل الصغير |
| Gel bakalım, küçük adam. Sana zarar vermeyeceğim. | Open Subtitles | . الآن ، تقدم مباشرتاً ، أيها الصغير لن أؤذيك |
| Sanırım Maximillian saç kesimini beğenmedi küçük adam. | Open Subtitles | يبدو أن ماكسميليان لا تعجبه هيئتك أيها الصغير |
| Uşak köpekler, elimizdeki silahla nasıl başa çıkabilecekler görelim, küçük adam. | Open Subtitles | لنرى كيف تتعامل كلابهم الهندية مع ما لديك في المخزن، أيها الصغير. |
| Kusmaya ve altını doldurmaya meyilli kel bir küçük adam. | Open Subtitles | رجل صغير أصلع يعاني من القيء وحساسية من ارتداء الحفاضات |
| Biliyor musun, hatırlaman gereken tek şey, küçük adam, buranın benim evim olduğudur. | Open Subtitles | شئ واحد فقط عليكَ أن تدركة أيها الفتى الصغير أن هذا بيتي |
| Birdenbire şu-- küçük adam içeri girdi... küçük mavi bir şapkası ve mavi üniforması vardı. | Open Subtitles | و اذ فجأةً جاء هذا الرجل القصير الذي يعتمر قبعة زرقاء و بدلة زرقاء |
| Bütün gün seni gördüm küçük adam... | Open Subtitles | اشاهدك كل النهار ايها الصغير ايها الشرطي |
| Bu bütün sorularını cevaplamaya yeter mi, meraklı küçük adam? | Open Subtitles | هل هذه الإجابة ستجيب على كل أسئلتك أيها الرجل الفضولي ؟ |
| Hayır, küçük adam. | Open Subtitles | لا، رجل صَغير. بَدأنَا من فترة قصيرة. |
| Eğer bu küçük adam bir milimetre bile hareket ederse bilimsel tarihteki en büyük zaferlerden biri olacak. | Open Subtitles | لو تحرك هذا الشخص الصغير لو حتّى بمقدار مليميتر واحد سيكون واحدة من أعظم الإنتصارات في التاريخ العلمي |
| Özledim seni küçük adam, hadi. | Open Subtitles | أوه أوه، اشتقت إليك أيها الشاب الصغير. تعال |
| Pardon küçük adam. Tatilinden zevk al. | Open Subtitles | آسـف، أيّها الصغير تمتـع بإقامتِك |
| Daha sonra, küçük adam. | Open Subtitles | لاحقاً أيّها الحقير. |
| küçük adam, hırsızlar arasında onur olmadığını unutmuş. | Open Subtitles | الرجل الضئيل هنا قد نسى أنه لا يوجد شرف بين اللصوص |
| Bunu takdir, küçük adam, ama ben kendi başıma dikkat çekmek lazım. | Open Subtitles | اقدر لك ذلك يا رجلي الصغير ولكني يجب أن اعتني بهذا الامر لوحدي |