| Onda Küçük bir şehri aydınlatacak cinsel enerji birikti. | Open Subtitles | لديها ما يكفي من الطاقة الجنسيّة المكبوتة والقوّة لتدمّر مدينة صغيرة من الغرب الأوسط |
| Evet, Küçük bir şehri havaya uçurdun ve bugün çok fazla insan öldürdün. | Open Subtitles | نعم, فجرت مدينة صغيرة وقتلت الكثير من الناس اليوم |
| Bilmiyorum ama o tüplerin bir tanesi bile Küçük bir şehri yokedecek kadar virüs taşıyor. | Open Subtitles | لا أعلم، لكنه يوجد "باريون مغاير" في واحدة من تلك القناني ما يكفي لإصابة مدينة صغيرة |
| - Küçük bir şehri aydınlatmaya yetecek kadar çeviriyorum. | Open Subtitles | ضخيت ما يكفي لإضاءة مدينة صغيرة |
| - Küçük bir şehri aydınlatmaya yetecek kadar çeviriyorum. | Open Subtitles | ضخيت ما يكفي لإضاءة مدينة صغيرة |