| Bazen işten eve döndüğümde kızımızı küçük bir prenses gibi giydirmiş olurdu. | Open Subtitles | احيانا عندما اعود للبيت من العمل كانت تُلبس الطفلة ملابسها وتُزينها كأنها أميرة صغيرة |
| Sert bir sürtük olduğunu sanıyorsun ama kırılgan küçük bir prenses olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | تعتقدين بأنكِ تلك العاهرة القوية لكنني أعرف أنكِ أميرة صغيرة هشة. |
| Ve evlilik çağı geldiğinde küçük bir prenses gibi olacak. | Open Subtitles | وعندمايحينموعدزواجها... ستكون أميرة صغيرة .. |
| - Sen de küçük bir prenses gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | -أنت تتصرفي مثل أميرة صغيرة -أنا حقآ اميرة |
| Herkes senin gibi küçük bir prenses değil. | Open Subtitles | ليس الجميع أميرة صغيرة مثلك. |
| Oradaki... üzerine güneş elbisesi giymiş ve erkeklere, ona dokunamayacağını düşündüren küçük bir prenses | Open Subtitles | أميرة صغيرة تَلْبسُ لباسَاً من الشمسِ مخطّطَ بشكل إستراتيجي.. لجَعْل الرجالِ أمثالنا نُدركُ بأنّنا لا يُمْكِنُنا أبَداً مَسّها... |
| küçük bir prenses. Evet, öylesin. | Open Subtitles | فعلاً انتى أميرة صغيرة |
| O mükemmel küçük bir prenses. | Open Subtitles | . هي أميرة صغيرة |
| küçük bir prenses gibi, değil mi? | Open Subtitles | أراهن أنها أميرة صغيرة |