| Küçük kızımız ölü doğdu. Bunun tekrar olmasına müsaade edemem. | Open Subtitles | إبنتنا الصغيرة ولدت ميتة لا يمكنني أن أترك هذا يحدث مجددا |
| Zaten Küçük kızımız Dani'yi kaybettik. | Open Subtitles | وقد فقدنا بالفعل إبنتنا الصغيرة داني |
| Ve Küçük kızımız iyi yemeklerin tadını biliyor. | Open Subtitles | نعم, وستخرج طفلتنا الصغيرة بذوق للاشياء الراقية |
| Lütfen, Küçük kızımız için adaletin yerini bulmasını sağlayın. | Open Subtitles | من فضلك، عليك التأكد من أن تحصل طفلتنا الصغيرة على العدالة |
| Bu gözyaşları, Küçük kızımız bir gün daha Küçük kızımız olarak kalacak demek. | Open Subtitles | تلك الدموع تعني أنها ستبقى ابنتنا الصغيرة على الأقل ليوم آخر |
| - Wes, o bizim Küçük kızımız. - Lena, biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | ويس" انها ابنتنا الصغيرة"- لينا" أعلم أعلم"- |
| Küçük kızımız sana kahrolası bir göz morluğu verdi, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، فتاتنا الصغيرة أعطتكِ صفعة قوية أليس كذلك ؟ |
| Sevgili Bayan Bennet, eminim ki Küçük kızımız Newcastle'da kendisi kadar aptal arkadaş bulma konusunda zorluk çekmeyecektir. | Open Subtitles | عزيزتي السيدة بينيت، انا متاكد بانه ابنتنا الصغرى ستجد الكثير من الاصدقاء بمثل سخافتها في نيوكاسل. |
| - Sanırım o bizim Küçük kızımız. | Open Subtitles | - أعتقد أن هذه إبنتنا الصغيرة - |
| Sofia bizim Küçük kızımız ve sana danışmadan plan yapmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | صوفيا) هي إبنتنا الصغيرة) و أنا لا أحاول أن أقوم بخطط بدونكِ |
| - "Küçük kızımız" dedi. | Open Subtitles | - "تقول " إبنتنا الصغيرة - |
| Küçük kızımız, Karine. | Open Subtitles | إبنتنا الصغيرة (كارين). |
| Küçük kızımız kısacık hayatında çok şey yaşadı. | Open Subtitles | فهمت طفلتنا الصغيرة عانت كثيرا في حياتها القصيرة |
| Böylece gitmesine izin vermek zorunda kalmayız ve sonsuza kadar Küçük kızımız olarak kalır! | Open Subtitles | هكذا ليس علينا تركها و سوف تبقي طفلتنا الصغيرة للأبد |
| - Hepsini Küçük kızımız için harcadık. | Open Subtitles | أنفقناه كله لنحصل على طفلتنا الصغيرة |
| Bizim Küçük kızımız. | Open Subtitles | إنها طفلتنا الصغيرة |
| Sanırım bu bizim Küçük kızımız. | Open Subtitles | اظن انها ابنتنا الصغيرة |
| O, Küçük kızımız ve gayet sağlıklı. | Open Subtitles | هي بخير هي ابنتنا الصغيرة |
| ve bizim Küçük kızımız Tricia, altı yaşında, adını Checkers koydu. | Open Subtitles | ابنتنا الصغيرة (تريشا) أسمته (تشكرز) |
| Küçük kızımız nihayet büyüyor. | Open Subtitles | فتاتنا الصغيرة أخيراً نضجت أعني نحن نحلمُ بهذا اليوم |
| Çünkü şu Küçük kızımız var ya... O sensin. | Open Subtitles | لاني اعتقد ان فتاتنا الصغيرة هذه هي انت |
| Konuşma yapması için Küçük kızımız Nancy'nin de burada olmasını umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت آمل أن تكون ابنتنا الصغرى "نانسي" بيننا لتلقي الخطاب |
| Ben, sen ve o güzeller güzeli Küçük kızımız. | Open Subtitles | أنا و أنتِ ، و تلك الفتاة الصغيرة التي لطالما أحبتني |