| - Bu benim hatam. - Şu zincirleri kırmalısın. | Open Subtitles | انه خطأي يجب ان تكسر هذه القيود |
| - Bu benim hatam. - Şu zincirleri kırmalısın. | Open Subtitles | انه خطأي يجب ان تكسر هذه القيود |
| Omlet yapmak için, birkaç yumurta kırmalısın. | Open Subtitles | لكي تعد العجة يجب أن تكسر البيض |
| O bağı kırmalısın, yoksa asla gitmez. | Open Subtitles | عليكِ أن تكسري تلك الصلة, أو أنّه لن يرحل أبداً |
| Eğer evde işler yolunda değilse belki orada da birkaç tabak kırmalısın. | Open Subtitles | وان كان الوضع مجنون في المنزل، ربما يجب عليك أن تكسري الصحون هناك. |
| - O zinciri kırmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكسر تلك السلسلة. |
| Sen zinciri kırmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكسر القيد |
| Belki de önce davranıp, sen onun bacaklarını kırmalısın. | Open Subtitles | لربما يجب ان تكسر قدمه اولاً تايلر) كان يهم بمغادرة احد نوادي هوليوود) |