| Orada kısılıp kalmış bize bakıyordu. | Open Subtitles | ... محبوسة في اللوحة و تحدق لنا |
| Ancak bu dev yıldızın içinde kısılıp kalmışlardır. | Open Subtitles | لكنها محبوسة داخل النجم الضخم |
| Araştırma teknesi bozuldu ve orada kısılıp kaldık. Ve aralıksız yağmur yağdı. | Open Subtitles | كان القارب مكسوراً وبقينا عالقين والسماء تمطر |
| - İyi de ne fark eder ki? Burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | ولكن كل هذا لا يهـُـم لأننا عالقين هنــا |
| Orada kısılıp kaldılar. | Open Subtitles | يجب أن يكون فظيع لهم. أولئك الرجال حوصروا هناك. |
| Orada kısılıp kaldılar. | Open Subtitles | أولئك الرجال حوصروا هناك. |
| Burada kısılıp kalmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون مُحاصراً هنا |
| Hayır, kısılıp kalmaktan pek hazzetmiyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن أكون مُحاصراً |
| Burada kısılıp kaldım. | Open Subtitles | أنا محبوسة هُنا |
| Hepimiz öldüğümüz yerlerin yakınında kısılıp kaldık. | Open Subtitles | جميعنا عالقين إلى جانب أماكن موتنا |
| Gitti. Sanırım sonsuza kadar burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | لقد رحلت، أظنّنا عالقين هنا للأبد. |
| "Günümüz adası" dediğimiz zamana atlamışlar, ama hala adaya kısılıp kalmışlardı. | Open Subtitles | - لا . - لقد انتقلوا إلى مانسميه ، الوقت الحاضر للجزيرة . - ولكنهم مازالوا عالقين على الجزيرة . |
| Hades. Burada kısılıp kalmamızı istiyor. | Open Subtitles | (هاديس) يريد أنْ نبقى عالقين هنا |