| Bu durumda katil, böceğin şeyini görüp, onu kıskandı. | Open Subtitles | رأى القاتل حجم عضو الحشرة واصبح غيور بشكل جنونى. |
| Kadın benim aletimi istediği için kıskandı mı yoksa bir ibne mi? | Open Subtitles | هل هو لوطي ام أنه غيور بأنها تريد قضيبي ؟ |
| - Yaşlı Çelik Göz kıskandı! | Open Subtitles | ! العجوز صلب العينين يغار انت لا تبدى اى احترام لى |
| Birisi onu kıskandı mı ? | Open Subtitles | وهل كان شخص ما غيوراً ويسعى للانتقام منها؟ |
| - Bebek meselesini mi kıskandı? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنها غيورة لأنها لا تملك أطفالاً؟ |
| İnanabiliyor musunuz, sizi kıskandı. | Open Subtitles | هل تصدقين أنها تغار منكِ |
| Sonraki gece başkasıyla çıktığımı görünce kıskandı. | Open Subtitles | لقد شعرت بالغيرة حين قرأت أنني قد خرجت برفقة امراءة أخرى في الليلة التي تليها. |
| Ben Yov Hocam! 'da rol alınca çok kıskandı biliyo musun? | Open Subtitles | انه فقط ستصيبه بعض الغيرة اننى فى هذا المسلسل , كما تعرف |
| Lord Aris ile görüştükten sonra okudum, daha sonra tekrar gelmesini istedim, bakmak için, ama bazıları kıskandı sanırım. | Open Subtitles | لإعادة النظر والتحقيق فيها ولكن شخص معين قد يشعر بالغيرة |
| Galiba Toby ilgi odağı olmanı kıskandı. | Open Subtitles | أعتقد بأن توبي غيور جداً من كل الانتباه الذي كنت تتلقينه |
| öyle kıskandı ki kendi oyununu terk etti yeni oyunu ele geçirmeye kalktı. | Open Subtitles | غيور جدًا حتى أنه هجر لعبته، وحاول الإستيلاء على اللعبة الجديدة |
| O kadar kıskandı ki kendi oyununu bıraktı ve yeni oyunu ele geçirmeye çalıştı. | Open Subtitles | غيور جدًا حتى أنه هجر لعبته، وحاول الإستيلاء على اللعبة الجديدة |
| - Birazcık kıskandı, o kadar. - Kıskanmak mı? | Open Subtitles | -ربما هو غيور بعض الشيء، هذا كل ما في الامر |
| O kadar güzel ki, Acrisius onu bütün erkeklerden kıskandı ve kilit altında yaşattı. | Open Subtitles | جميلة جداً لدرجة أن أكريسيوس يغار عليها وحذّرها من الرّجال... ووضعها خلف الأبواب الحديدية... |
| Hayatı boyunca Bedelia'yı kıskandı. | Open Subtitles | كان يغار بهيستيريه من بيدليا طوال حياته |
| Hayatı boyunca Bedelia'yı kıskandı. | Open Subtitles | كان يغار بهيستيريه من بيدليا طوال حياته |
| Ted kıskandı, fahişe damgası yaptırdı. | Open Subtitles | تيد " كان غيوراً وحصل على وشم على ظهره " هذا خارج الموضوع |
| Bir anda çok kıskandı. | Open Subtitles | لقد أصبح غيوراً جداً |
| Bunu bilerek yaptı! Sadece kıskandı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك عن عمد انها فقط غيورة |
| kıskandı mantıksızca, açık bir şekilde kıskandı. | Open Subtitles | لقد كانت غيورة غيرة واضحة غير عقلانية |
| Ha o mu? kıskandı. | Open Subtitles | كما تعلمين, كانت تغار |
| Sanırım kıskandı. | Open Subtitles | اعتقد انها تغار |
| Tüm erkek arkadaşlarımı çok kıskandı. | Open Subtitles | شعرت بالغيرة الشديدة من كل أصدقائي الحميمين |
| Belki de ikiniz arasındaki ilişkiyi kıskandı. | Open Subtitles | ربما انتابته الغيرة من العلاقة بينكما |
| Tabii ki problem yaşıyorlardı, hatun benimle takılıyordu, o da kıskandı. | Open Subtitles | أنتِ مُحقة قطعاً ، كانت بينهم مشاكل كانت تُلاطفني وكان يشعر بالغيرة |
| İyi tarafından bakarsak, 6 yaşındaki tüm kızlar tacımı kıskandı. | Open Subtitles | على الجانب المُشرق، كل فتاة صغيرة بالداخل تشعر بالغيرة من تاجي |
| Aşklarını kıskandı ve bozmaya çalıştı. | Open Subtitles | كان غيورًا من حبهم لذا حاول أن يكسر ذلك الحب. |