| görünüşe bakılırsa, Netflix çalışanları senin akranlarınla kıyaslanınca benzer işlerde en yüksek maaşa sahip | TED | يبدو أنّ موظفين نيتفليكس، مقارنة بمن يعملون في نفس المجال، هم الأعلى أجرًا. |
| Fazla olmadığını düşünebilirsiniz, milyarlarca sinir hücremizle kıyaslanınca. | TED | ربما ستُخمّن بأن هذا ليس كثيرا، مقارنة بمليارات الخلايا العصبية التي لدينا. |
| Bu yüzden hükümetler daha öncesi ile kıyaslanınca güçsüzleştiler. | Open Subtitles | بالمقارنة مع ما كانوا عليه من قبل. الرأسمالية اليوم تتحكم في المرتفعات الشاهقة |
| Taşla inşa ediyor olabiliriz ama devletin ağırlıyla kıyaslanınca tüy gibi diyebilirim. | Open Subtitles | ربما إننا نبني بالحجر لكن يمكنني أن أخبرك إنه ريشة بالمقارنة إلى وزن الدولة. |
| Kalinda'yla kıyaslanınca bu hiçbir şey. | Open Subtitles | (حسناً, هذا لا يُقارن بـ(كاليندا |
| Çünkü o zaman benimle kıyaslanınca göt gibi görüneceksin. | Open Subtitles | لأنك عندها مقارنةً بوجهي ستكون أشبه بمؤخرة |
| Yaptığım onca anlaşmalar, savaşlar ve orospular bununla kıyaslanınca hiç birşeydi. | Open Subtitles | جميع المواثيق الذى قدمتها كل الحروب والعاهرات لا شىء مقارنه بهذا. |
| İlaca dayanıklı tüberkloza kıyaslanınca aslında bu daha kolay. | TED | مقارنة مع علاج السل المقاوم للأدوية، إنه في الواقع أسهل. |
| Ama şunu söylemeliyim, ...bu benim sizlere kazandıracak olduklarımla kıyaslanınca hiçbir şey değil. | Open Subtitles | ولكن أقول لكم هذا لا يعد شيئا مقارنة بما سأجلبه لكم |
| Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama bu, bir yıldır yaşadığım iniş ve çıkışlarla kıyaslanınca çok kolaymış gibi geliyor. | Open Subtitles | لم أعتقد ابدا أن تلك التجربة قد مرت كلها مثل مرور الشعرة من العجين مقارنة مع المعضلة التى كنت فيها العام الماضى |
| Tarihi eserlerimizden birisinin sürpriz bir şekilde canlanması şaşırtıcıydı, fakat amacıyla kıyaslanınca o kadar da şaşırtmıyor. | Open Subtitles | واحدة من قطعنا الأثريه عادت للحياه بشكل مفاجيء ولكن هذا يتضاءل مقارنة مع الغايه |
| Diğer arkadaşlarımın giydikleriyle kıyaslanınca, bu onların yanında hiç. | Open Subtitles | مقارنة بما يرتديه صديقاتي فإنني محتشمة للغاية. |
| Anahtarın getireceği sonsuz bilgiyle kıyaslanınca üç ay kısa bir zaman. | Open Subtitles | لا شيء ما هي إلّا لحظة مقارنة بالمعرفة الأبدية التي سيجلبها المفتاح |
| Diğeriyle kıyaslanınca seninki çok kolay. | Open Subtitles | أنتِ تمثلين قطعة من الكعك بالمقارنة مع أي شخص آخر |
| Davayla kıyaslanınca hiçbir şey değil. | Open Subtitles | ذلك لا يساوى شيئاً بالمقارنة بالمحاكمة. |
| Senin hobinle kıyaslanınca oldukça güvenli. | Open Subtitles | أكثر أمناً , بالمقارنة لهوايتك |
| Onunla kıyaslanınca ben devede kulak kalıyordum. | Open Subtitles | بالمقارنة كنت أنا ضئيلاً للغاية |
| Seninle kıyaslanınca, ben sadece bir düztabanım. | Open Subtitles | وانا ,بالمقارنة لك, مازلت مبتدئا , |
| -Onunla kıyaslanınca hiçbir şey. | Open Subtitles | -هذا لا يُقارن به . |
| Bebek kafasının ölçüsü bir penis ölçüsüyle kıyaslanınca? | Open Subtitles | حجم رأس الطفل مقارنةً بحجم القضيب الذكري؟ لا يمكن أن يكون ذلك جيداً |
| Evet. Diğerleriyle kıyaslanınca, o üstün niteliklere sahip bir aday. | Open Subtitles | نعم، لديه موهبة أكبر مقارنةً بأي طبيب آخر |
| Mary, kalpten hediyelerle kıyaslanınca, bu tarz hediyeler çok basit kalıyor. | Open Subtitles | جلالتك،هذا عطف منكٍ ماري،هبه كهذه هينه مقارنه بهبات القلب |