| Rachel Mills adında bir kızı var ve 10 yıl önce kayıp olarak bildirilmiş. | Open Subtitles | كانت لديه إبنة رايتشل ميلز و بُلغ عن فقدانها قبل 10 سنوات |
| Jane Howard'la evli, 8 yaşında Jessica adında bir kızı var. | Open Subtitles | انه متزوج من جاين هاوارد و لديه ابنة عمرها 8 اعوام جيسيكا |
| Şu anda varlığından bile haberi olmadığı bir kızı var. | Open Subtitles | أن لديها ابنة انها لا تعرف حتى أنها كانت موجودة. |
| Çok tatlı bir kızı var. O üniversiteye başlayınca, onlar da boşanacaklar. | Open Subtitles | لديه بنت جميلة، عندما تذهب إلى الكلية، سيتركهم بشكل دائم |
| Bir başkasının kızı var. | Open Subtitles | شخص آخر عنده بنت |
| Tarifini verdiğin kız gibi bir kızı var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لديه إبنه كالفتاة التي قمت بوصفها؟ |
| İki kızı var ve bir tanesi daha sadece üç yaşında. | Open Subtitles | لديه ابنتان. واحداهم بالكاد تبلغ الثالثة من عمرها |
| Ağzını yüzünü dağıtan polisin. Bir kızı var! | Open Subtitles | الشرطي الذي حطم لك وجهك لديه إبنة |
| Hayatım, Bill'i kovamazsın. Üniversiteye giden bir kızı var. | Open Subtitles | ، عزيزي لا تستطيع أن تُسرّح (بيل) ، لديه إبنة للتو إلتحقت بالجامعة |
| Cockburn'ın Grace adlı yetişkin bir kızı var. | Open Subtitles | كوبيرن" لديه إبنة بالغة" "تُدعى "غرايس |
| Şehir dışında dede ve ninesiyle kalan bir kızı var. | Open Subtitles | لديه ابنة تقيم مع جدّيها في شمال الولاية |
| Şehir dışında dede ve ninesiyle kalan bir kızı var. | Open Subtitles | لديه ابنة تقيم مع جدّيها في شمال الولاية |
| Bir kızı var. Evlilik yaşı gelmiş. İkinizin harika bir çift olacağınızı düşünüyor. | Open Subtitles | لديه ابنة مستعدّة للزواج، و يعتقد أنّكما ستكونان زوجَين رائعَين. |
| Bir de kızı var. Kızı hiç buraya geldi mi? | Open Subtitles | كانت لديها ابنة هل شوهدت ابنتها هنا في أي وقت؟ |
| Onun bir de en iyi üniversitelerden birine giden bir kızı var. Kızı da, annesiyle ilgilenebilmek için, üniversite eğitimini yarıda bırakacak. | TED | لديها ابنة كانت ستنضم إلى واحدة من أفضل الجامعات. ستظطر لترك الجامعة كي تعتني بأمها. |
| Mutant bir kızı var. Bölge'nin kurbanı dediklerinden. | Open Subtitles | , لديه بنت متحولة . ضحية المنطقة" كما يطلقون عليها " |
| "Kurban, Doug Reardon, evli ve bir kızı var." | Open Subtitles | الضحية " دوج ريردون " كان متزوجا و لديه بنت واحدة |
| Greg boşanmış bir baba. Bizim Jake'le yaşıt bir kızı var. | Open Subtitles | (جريج) أَبّ مطلّقَ و عنده بنت في عُمرِ (جايك). |
| Ağzını yüzünü dağıtan polisin. Bir kızı var! | Open Subtitles | الشرطى الذى شوه وجهك لديه إبنه |
| İki sabit fikirli kızı var. | Open Subtitles | لديه ابنتان عنيدتان للغاية |
| James Edlund... Evli, iki kızı var, yaşları 9 ve 11. | Open Subtitles | (جيمس إدلوند) كان زوجًا وأبًا لابنتين عمرهما 9 و 11 سنة. |
| Kasabada kızı var. Belki onu ziyaret ediyordur. | Open Subtitles | لديه أبنه فى المدينه ,ربما يقوم بزيارتها |
| Otel odasında terk ettiği sizinkilerden daha küçük bir kızı var. | Open Subtitles | لديه فتاة صغيرة اصغر من ابناءك تركها في غرفة فندق وذهب |
| Eva'nın da senin yaşında kızı var. O da sonbaharda üniversiteye gidecek. | Open Subtitles | (إيفا) لديها إبنة بعمركِ سوف تذهب إلى الجامعة في الخريف، أيضاً. |
| Vera Rosenberg dul ve ABD'de yaşayan 30 yaşında bir kızı var. | Open Subtitles | فيرا روزنبرج أرملة لديها إبنه عمرها 30 عاما تعيش في الولايات المتحدة |
| Görüştüğüm kişinin de iki kızı var. | Open Subtitles | الامراة التي أقابلها لديها ابنتين |
| Ya, peki Maria'nın çalışabilecek yaşta bir kızı var mı? | Open Subtitles | إذاً لديها ابنه كبيرة بما فيه الكفاية لتعمل لدينا |
| - Hayır, iki yaşında bir kızı var. | Open Subtitles | هل لدى كلير تومبسون ابن؟ لا لديها فتاة عمرها سنتين |