| ...insanlar zorla kazanılmış haklarının çiğnendiğini gördüklerinde kızıyorlar. | Open Subtitles | يزعجون المواطنين الذين يغضبون كلما يرون حقوقا صعبة المنال تتجاهل أو تُعامل بسوء |
| İnsanları öldürdün. Sana kızıyorlar. | Open Subtitles | لقد قتلت أشخاصا, والناس يغضبون |
| Oradan, yukarıdan, kötü bir şey yaptığımızı gördüklerinde çok kızıyorlar. | Open Subtitles | إذا رأوا، من مكانهم بالأعلى أننانقومبعملسيء ،فإنهم... فإنهم يغضبون |
| Onların erkeklerinden biriyle evlendiğinize kızıyorlar. | Open Subtitles | غاضبين لأنكِ تزوجتِ أحد رجالهم. |
| Jamie, erkekler bize kızıyorlar. | Open Subtitles | -يا (جيمي) اصبح الرجال غاضبين منا كثيراً |
| Bize, siyah erkeklere kızıyorlar. Sinirleniyorlar! | Open Subtitles | يغضبون منا نحن الرجال السود يغضبون |
| Çünkü bazı yerlerde kızıyorlar. | Open Subtitles | لأن في أماكن أخرى .. يغضبون من ذلك |
| Eğer kendimiz bir şeyler düşünürsek, bize her zaman kızıyorlar. | Open Subtitles | دائماً يغضبون عندما نفكّر لأنفسنا |
| Sanırım kızıyorlar. | Open Subtitles | اعتقد انهم... انهم غاضبين |