| kızkardeşime dönüp "Kim bu tatlı tavşan?" demiştim ve o da bana "Katile benziyor. " demişti. | Open Subtitles | إستدرت لأختي و قلت من هذا الأرنب الجميل؟ فقالت لي، |
| Eğer gerçekten üzülmüş ve kızkardeşime saygı duyuyorsanız, bana onun hakkında bildiklerinizi anlatın. | Open Subtitles | ذلك إن كنتم حقّاً تريدون أن تقدّموا التّعازي و الإحترام لأختي قولوا لي ماذا تعرفين عنها |
| Ama benden burada kalıp kızkardeşime ne olduğunu bilmeden durmamı bekleme. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك أن تتوقعي مني بأن أبقى بالأسفل هنا بدون معرفة ما حدث لأختي |
| Hiç değilse annemin önünde, kızkardeşime bunları kesin olarak söyledim. | Open Subtitles | لقد وضحت هذا لأختي أمي كانت حاضرة |
| O kartları kızkardeşime kimliğimi korumak için sen mi yolladın? | Open Subtitles | هل أرسلت لأختي البطاقات البريديـة |
| Belgrad'a vardığımızda kızkardeşime gideceğiz. | Open Subtitles | عندما نصل بلغراد سنذهب لأختي |
| - Ah, evet! Lütfen kızkardeşime söyleme. | Open Subtitles | من فضلك لا تقل لأختي. |
| kızkardeşime ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لأختي |
| kızkardeşime ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لأختي |
| Ah, hayır, kızkardeşime mektup yazıyordum. | Open Subtitles | لا ,إنها مجرد رسالة لأختي |