| Sanırım evde şeker dağıtmayı beklerken, pek çok şeyi gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنه فاتني الكثير، ببقائي لممارسة دور رجل الحلوي بالمنزل. |
| Şaka değil. Anlaşılan epey bir aksiyon kaçırmışım, ha? | Open Subtitles | أتمازحني، يبدو أنه فاتني كل ذلك، أليس كذلك؟ |
| Giyinmişsin, bütün güzel kısımları kaçırmışım. | Open Subtitles | أنت الان مرتدي ثيابك بالفعل، و فاتني كُلّ الأجزاء الجيدة. |
| O kadar çok şey kaçırmışım ki. Çok. Sonsuza kadar burada olmayacağım. | Open Subtitles | ولقد فوت الكثير أنا لن أكن بالجوار للأبد |
| Benim işim işaretleri aramaktır ama bu kez hepsini gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | عملي هو البحث عن الدلائل وحرفياَ.. فوت كل واحدة منها |
| İyi ki sohbetin başını kaçırmışım. | Open Subtitles | هذه محادثة يسعدني أن فاتتني بدايتها |
| Yapmıyorum. Yapamam. Bilmiyorum, sanırım okulda o dersi kaçırmışım. | Open Subtitles | لا أعرف، لا أستطيع لا أعرف كيف فوّت ذلك الدرس في الكلية |
| Geçen hafta iş için şehir dışındaydım. kaçırmışım. | Open Subtitles | كنتُ متجةٌ إلى عمل الأسبوع الماضي لقد فاتني |
| Geçen hafta iş için şehir dışındaydım. kaçırmışım. | Open Subtitles | كنتُ متجةٌ إلى عمل الأسبوع الماضي لقد فاتني |
| Sanırım güzel bir partiyi kaçırmışım, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انني قد فاتني الكثير في الحفله هاه؟ |
| Temel nöroloji sınıfını kaçırmışım. | Open Subtitles | فاتني الطبقة العصبية في التدريب الأساسي. |
| - O mesele... aracımın şirket aracı olduğu oylamayı kaçırmışım. Oyların büyük kısmı olumluydu. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا ، فاتني التصويت عندما أضحت سيارتي ، سيارة الشركة |
| Torunlarımı görmek istedim ve anlaşılan bir doğum günü kaçırmışım. | Open Subtitles | أردت رؤية أحفادي وقد فاتني يوم ميلادها |
| Belli ki yokken bir şeyleri kaçırmışım. | Open Subtitles | يبدو أنه فاتني أمراً عندما كنت بعيداً |
| Vay canına. Uçağım düşünce çok şey kaçırmışım. | Open Subtitles | لقد فاتني الكثير بسبب تحطم الطائرة هذا. |
| Nasıl olduysa son hissedarlar raporunda bunu gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | بطريقة ما فوت هذا في آخر تقرير للمساهمين |
| Tıp fakültesinde o dersi kaçırmışım. | Open Subtitles | لقد فوت تلك المادة في المدرسة الطبيه |
| Görmem gereken bir şeyi kaçırmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | قد فوت شيئا" ما من فترض ان اراه, كأنه كان أمامي |
| Dostum, tüm eğlenceyi kaçırmışım. | Open Subtitles | يا رجل, لقد فاتتني كل الأحداث المثيرة |
| Bilerek ya da kazara kaçırmışım ne fark eder ki? | Open Subtitles | و ما الفرق؟ لو فاتتني خطأ أو عمداً؟ |
| Ve böylece, mahkeme günü yaklaştı... (Üç ay sonra) Duruşmayı kaçırmışım. | Open Subtitles | وقريباً،ستعقد جلسة الإستماع في القريب العاجل حسنٌ،لقد فوّت جلسة الإستماع |
| Şimdi de fırsatı kaçırmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و الآن، أشعر و كأني قد ضيّعتُ الفرصة |
| Omurilikteki iğne ucunu gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | لقد فوّتُ ثقب الإبرة في الفقرة السابعة. |
| Görünüşe göre partiyi kaçırmışım. | Open Subtitles | أبي يبدو أني قد فوّتُّ الحفلة؟ |
| Belli ki bazı şeyleri gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | من الواضح أنّي أهملتُ بعض الأمور |