"kaçmıyorum" - Traduction Turc en Arabe

• أهرب
• أتجنب
• أتهرب
• أتجنبك
• لا اركض
• لا يهرب
• أفرّ
• نحن لم نهرب
• أنا لا أركض

Ben kaçmıyorum. Bırakmıyorum. Bu çocuğu kurtaracağım.
.لن أهرب من هنا ، لن أستسلم ، سوف أنقذ هذا الفتى

Bunun onurla alakası yok, ve Ben artık kaçmıyorum.
هذا ليس عن الشرف، وأنا لن أهرب أكثر من ذلك

- kaçmıyorum. - Bir şeylerden kaçan birini tanırım.
ـ أنا لا أهرب ـ أعرف الهارب عندما أنظر إليه

Oradan hoşlanıyorum. Kimseden kaçmıyorum.
.يعجبني المكان هناك لستُ أتجنب أحداً

Artık kaçmıyorum, Mary Beth. Kim ne derse desin.
لن أهرب مُجدداً يا ماري بيث لا آبه لما يقوله الجميع

Ben hiçbir şeyden kaçmıyorum, onlara doğru koşuyorum.
أنا لا أَهرب مِن الأشياء، أنا أهرب إليهم

Artık kaçmıyorum. Kardeşimi bırakmayacağım.
كـّلا , لـن أهرب بـعد الآن لـن أتــرك أخـي

Diğerlerinin aksine, ben hayattan kaçmıyorum.
بخلاف الأشخاص الآخرين أنــا لا أهرب من مآسي الحياة

Sıra içimizi birbirimize açmaya geldiği zaman ilk ben başlarım çünkü kaçmıyorum.
ولدى أوان الإفشاء، فسأبدأ أوّلًا لأنّي لا أهرب

Emin ol kaçmıyorum sadece bunu kendi yolumu izleyerek yapmam gerek.
أنا لم أهرب ،، أعدك بذلك أنا بحاجة فقط للقيام بالأمر على طريقتي

Ülkeden kaçmıyorum. Babamı aramaya geldim buraya.
أنا لا أهرب أنا هنا أبحث عن أبي

- Kimseden kaçmıyorum, anne.
-أنا لا أهرب من أي أحد -جيد ، أبقية في بالك

Artık kaçmıyorum ne istersen yapabilirsin.
لن أهرب بعد الآن يمكنُكِ فعل ما تشائين

kaçmıyorum ki. Neden kaçayım?
أنا لا أهرب لماذا قد أفعل ذلك ؟

Eşyalarıma göz kulak olun. kaçmıyorum.
أعتني بهذه الأغراض, لن أهرب بعيداً

Daha önce hiç kaçmadık. Şimdi de kaçmıyorum.
نحن لم نهرب من قبل, لن أهرب الأن.

Stresli durumlardan kaçmıyorum.
أنا لا أتجنب المواقف المقلقة.

Sayın hakimler,yaptıklarımın sorumluluğundan kaçmıyorum.
حضرات القضاة... إنني لا أتهرب من مسؤولية أفعالي

Sana yalan söylemiyorum. Seni kandırmıyorum. - Senden kesinlikle kaçmıyorum.
أنا لا أكذب عليك و لا أخونك و بالتأكيد أنا لا أتجنبك

kaçmıyorum, uçuyorum.
♪ انا لا اركض , انا اطير ♪

kaçmıyorum.
أنا لا يهرب.

- kaçmıyorum ki.
. لست أفرّ

Artık kaçmıyorum ve başından beri Tanrı'nın benim için bir planı vardı.
أنا لا أركض بعدَ الآن والله لديهِ خطط من أجلي