| Hepimizin psişik kabiliyetleri vardır. Benimki sadece bir daha gelişmiş. | Open Subtitles | كل منا يمتلك قدرات نفسية قدراتي فقط تعزيزية |
| Bir çeşit esneme kabiliyetleri olabilir diye, hakkında bir dosya tutmaya başladım. | Open Subtitles | بدأت ملفاً عنه بحال إمتلاكه قدرات للأمتداد |
| - NİSAN 197 4 Hedefimiz sıra dışı insan kabiliyetleri ile ilgili önyargısız ve empirik araştırmalar yürütmekti. | Open Subtitles | كان هدفنا للقيام بالتجارب لمعرفة ما إذا كان للإنسان قدرات خارقة |
| Sanki mevcut grupların çok mu müzikal kabiliyetleri var? | Open Subtitles | هناك فرق موسيقية بدون اي مهارات موسيقية حتى |
| Özel kabiliyetleri olan insanlar biraz tehlikeli olabiliyor. | Open Subtitles | أشخاص مع مهارات خاصة تشكل أحياناً بعض الخطورة. |
| Hatırlama kabiliyetleri yok, bir bakıyorsunuz ki üç ay sonra konuyu bütünüyle baştan anlatıyorsunuz. | TED | يفتقرون إلى القدرة على الاحتفاظ، إنك تجد نفسك تعيد شرح المفاهيم كلها مرة أخرى بعد 3 شهور، كالبيع بالجملة. |
| Yöntemleri gösterişlidir ama kabiliyetleri emsalsizdir. | Open Subtitles | وسائله استعراضية لكن مهاراته لا مثيل لها |
| Bir savaş gemisi ve özel kabiliyetleri olan bir mürettebata karşı olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لعلك لاحظت أنك في مواجهة سفينة حربية و أحد من طاقمك بحوزته لنقل, قدرات غير عادية |
| Ne gibi kabiliyetleri olduğunu bilmediğimiz için canımızı tehlikeye atmadan onu öldüremeyiz. | Open Subtitles | طالما لا نعرف أيّ قدرات يحوز فلا يمكننا القضاء عليهِ" "دونما نخاطر بحياتينا |
| Çok az insanın gerçek kabiliyetleri vardır. | Open Subtitles | اناس قليلون جدا لديهم قدرات حققية. |
| Caesar'ın bu üstün kabiliyetleri tek bir adamın çalışması. | Open Subtitles | لكن قدرات (سيزر) الفائقة هي عمل رجل واحد |
| Nen kabiliyetleri gerçekten eşsiz şeyler. | Open Subtitles | قدرات "النين" حقًّا شيء معقّد. |
| Norman'ın psikokinezi kabiliyetleri bazen etkileyiciydi. | Open Subtitles | - كندية قدرات نورمان كانت مذهلة |
| İkimizin de psişik kabiliyetleri var. | Open Subtitles | جميعنا لديه قدرات ذهنية. |
| Sosyal kabiliyetleri olmayan tuhaf bir kaç bilim adamının bunu kendilerinin yerine yapacak bir makine icat etmesi mi? | Open Subtitles | هؤلاء مجموعة من العلماء الحمقى لا يتمتعوا بأي مهارات اجتماعية يبنون آلة لتقوم بهذه المهارات بدلًا عنهم؟ |
| Evet, mülteciler insani bir sorumluluktur, ama onlar; yetenekleri, becerileri, arzuları ve eğer izin verirsek, katkı sağlama kabiliyetleri olan insanlardır. | TED | نعم، هي قضية إنسانية ومسؤولية، ولكنهم بشر يمتلكون مهارات ومواهب وطموحات، ولديهم القدرة على المساهمة ... إذا سمحنا لهم بذلك . |
| Algılama kabiliyetleri yok. | Open Subtitles | ليس لديهم مهارات فهم |
| Bu devletlerin birden çok noktasını vurma kabiliyetleri var. | Open Subtitles | لديهم القدرة على ضرب أهداف متعددة فى كلٍ من هذه الدول |
| Gün ışığına alışma kabiliyetleri, kendilerini görünmez kılma güçleri. | Open Subtitles | قدرتهم على التكييف فى وضح النهار وأيضاً القدرة على الأختفاء. |
| Hareket kabiliyetleri ve kavramsal anıları duruyor. | Open Subtitles | مهاراته الحركية وذكرياته المعرفية سليمة |
| Ama Billy Pope'un hatıraları, kabiliyetleri, alışkanlılarından etkileniyor. | Open Subtitles | (و لكنه يتأثر بذكريات (بيلي بوب ـ و مهاراته و عاداته ـ عادته؟ |