| Ormanda o cadıyı kaybettiğimizde, en iyisinin kutuyu saklamak olduğunu düşündüm, bu yüzden, aynen sana söylediğim gibi, Giles'ın kabrine gömdüm. | Open Subtitles | عندما فقدنا تلك الساحرة في الغابة فكرت أنه من الافضل أخفائه لذلك مثل ما قلت لك بأني دفنته في قبر جيلس |
| Aramatyalı'nın kabrine tapınak muhafızlarını yerleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن الرد على حراس الهيكل في قبر الرامي ل. |
| Ve kabrine saldırılmışsa da bunu yapan kişinin benimle alakası yok. | Open Subtitles | وإذا قبر الخاص بك تم تدنيس، أنه لم يكن من قبل أي شخص المرتبطة معي. |
| Babamın kabrine lütfen. | Open Subtitles | إلى قبر أبي، من فضلك |
| Dedenle Büyük Kral Sukjeong'un kabrine mi gittin? | Open Subtitles | ابن، سمعت أنك زار قبر Sukjong مع جدك. |
| Aramatyalı'nın kabrine tapınak muhafızlarını yerleştirmeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تضع حراس الهيكل (عند قبر الـ (رامي يجب ان تبقى مغلقة |
| Şey Köpük'ün kabrine gittim. | Open Subtitles | أتعرف ... قمت بزيارة ... قبر فقاعة . |
| - Alden, Corey'in kabrine gizlemiş. | Open Subtitles | (ألدن) أخفاها في قبر (كوري) |