| Ama siz birbirinize aitsiniz ve hayır cevabını kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن أنتما الاثنان تنتميان لبعضكما، وانا لن أقبل بلا كأجابة |
| İçinde bilim projeleri ve diyagramlar olmayan hiçbir kitap özetini kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً لن أقبل أي تقارير كتابية، أو مشاريع علمية، أو لوحات فنية، |
| Bu sabah olanlardan sonra hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقبل بأي صفقة, ليس بعدما حصل هذا الصباح. |
| Bu suçlamayı asla kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أعترف بالجريمة. |
| Benim istemediğim ve kesinlikle kabul etmeyeceğim şey bir şoförün mutfağımda oturması, yemeğimi yemesi ve telefonumu kullanması. | Open Subtitles | ...ما لا أريده وبالتأكيد لن أقبله هو سائق يجلس في مطبخي ويلتهم طعامي ويستخدم هاتفي |
| İlk iş teklifini kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن آخذ أول عرض عمل يصادفني. |
| Ve bunu kabul etmeyeceğim. Her gün insanların öldüğü bir yere gidiyorum anne. | Open Subtitles | هذاليسما تعنيهعندماتقولها, و انا لن أقبل بهذا |
| Ekonomimizin belkemiği. O işi kabul etmeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | عمود الإقتصاد أنا لن أقبل هذه الوظيفة ، حسناً؟ |
| Sağol ama işi kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | شكراً لك ,لكنني لن أقبل بالفترة التدريبية |
| Eğer beni tekrar aldattıysan seks bağımlılığını bahane olarak kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | ,لو خنتني مجدداً .لن أقبل إدمان الجنس كعذر |
| Özür dilerim. "Hayır"ı cevap olarak kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف, لكنني لن أقبل بالرفض من قِبلكِ |
| bunu yapamazsın bunu kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تستطيعين فعل هذا لن أقبل بهذا |
| - Hayır biz biraz konuştuk ve ben o işi kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | - لا، تحدثنا بالأمر أنا لن أقبل بذلك العمل |
| İşi kabul etmeyeceğim çünkü burada, seninle çalışmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لن أقبل بها لأنني أفضل العمل معك هنا |
| Bunu kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أعترف بالتهمة |
| - Suçu kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أعترف بالتهمة |
| Bu ise asla kabul etmeyeceğim bir seçenek. | Open Subtitles | وذلك خيارٌ لن أقبله |
| kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن آخذ هذا الدور |
| İstemiyorum. Muhtemelen kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | .لن أقبلها فى الغالب لن أقبلها |
| Arkamdan iş çevirip kabul etmeyeceğim anlaşmalar yaptın. | Open Subtitles | ذهبت من وراء ظهري لإبرام إتفاقات كنت تعلم أني لن أوافق عليها |
| 8 yıl teklifini kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أخذ إلتماس بـ ثماني سنوات |
| Sahte bir başkandan tavsiye kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لدي نية أن أسمع نصائح من متظاهر بالسلطة |
| " Görevimi her zaman ilk sıraya koyacağım. Yenilgiyi asla kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | إنني دوماً أضع المهمة أولاً ولن أقبل الهزيمة قط |
| Ama itiraz kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكني لن اقبل بالرفض |
| Askerlere leke sürecek hiçbir hikâyeyi kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | سأرفض الحكايات التي تودي بسمعة المسؤولون |