| Tüm konuşmayı halletmiştim ama kağıdı içeride unutmuşum, elimdeki tek şey bu meme resmiydi ve bu da kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | و عندما أخرجت الورقه لم أجد سوى هذا الرسم -و هذا أربكني |
| İnternet fazla seçeneği ile benim kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | لقد أربكني النت بالعديد من الخيارات. |
| Bilemiyorum, olanlar kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | لا أعلم, الأمر بأكمله أربكني, |
| Gerçekten umursuyormuş gibi davranıyordu, bu da kafamı karıştırdı. Emily, tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | لقد مثلت بالفعل كأنها تهتم لأمري وهذا الأمر يحيرني |
| Bu Kehanet Küpü kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | مكعب النبوءة يحيرني |
| tamam, sözleriniz hoş ama, şişen boyun damarları kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | حسناً، تروق لي الكلمات لكني محتار من إنتفاخ اوردة الرقبه |
| Ama ızgarayı bantlamamışsın, bu biraz kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | لكنّك توقفت عند الشواية هذا جعلني محتار. |
| kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | هذا يحيرني يا (غيبز). |
| Açıkçası, bu hikaye kafamı karıştırdı. | Open Subtitles | بصراحة أنا محتار من هذه القصة. |