kafeteryaya inip geleceğimizi kurlamak için, bize zencefilli gazoz alacağım. | Open Subtitles | سأذهب للأسفل إلى الكافتيريا وسأحضر لنا بيرة الزنجبيل لنخب المستقبل |
Beni idareye bağlamanız gerekiyordu ama kafeteryaya bağladınız. | Open Subtitles | لقد حاولتِ تحويلي إلى مكتبالمدير.. لكني تحولت إلى الكافتيريا. |
kafeteryaya derhal destek gelsin! | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى تعزيزات في الكافيتريا الآن. |
Ondan sonra kafeteryaya arada sırada gelmeye başladı. | Open Subtitles | بعد ذلك ، بدأت تعرج على الكافيتيريا بمعدل أكبر |
kafeteryaya asmak için müdürden izin isterim. | Open Subtitles | سأسأل المدير إذا كان يمكننا تعليقها وسط المقصف |
kafeteryaya gidip kızarmış patates almamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريد مني العودة للكافتيريا لإحضار بعض البطاطا؟ |
- Biliyorum. Ama bir kez binanın içine girdim mi, kafeteryaya girebilirim ve bu da bedava buz demektir. | Open Subtitles | ولكن بما أنني في المبنى يسهل دخول الكافتريا وهذا يعني ثلج مجاني |
Beş dakika içinde müdürle birlikte kafeteryaya gel. | Open Subtitles | فقط سأذهب للمطعم وأنتِ أخبري المدير بعد خمس دقائق |
Öğle yemeği için kafeteryaya giderken yere yığıldı. | Open Subtitles | انهارت في طريقها إلى الكافتيريا لتناول الغداء |
Panik yaratmayın ama partiyi kafeteryaya taşıyın. | Open Subtitles | لا تسبّبوا حالة هلع، ولكن دعونا ننتقل هذه الحلفة إلى الكافتيريا |
Herhangi bir kargaşa çıkarmadan partiyi kafeteryaya taşıyın. | Open Subtitles | لا تسبّبوا حالة هلع، ولكن دعونا ننتقل هذه الحلفة إلى الكافتيريا |
Sanırım buradan atlayıp, kafeteryaya ulaşabiliriz. | Open Subtitles | اعتقد اننا نستطيع القفز والوصول إلى الكافتيريا |
Kardeşini kafeteryaya götürüp... yiyecek bir şeyler alırmısın? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تأخذ أختك إلى الكافتيريا وتحضر لها شيئاً لتأكله؟ |
Matthew ve ben kola almak için kafeteryaya gidiyoruz. | Open Subtitles | أنا وماثيو سنذهب الى الكافتيريا لنشرب بعض الكوكا كولا ...لذا فقط... |
Biri kafeteryaya gelip benimle beklesin lütfen. | Open Subtitles | فليأتي أحدكم إلى الكافيتريا من فضلكم لينتظر معي. |
kafeteryaya gidiyoruz. - Bilgisayar laboratuvarına gidiyorum-- | Open Subtitles | نحن سنجلس في الكافيتريا سأقوم بعمل في معمل الكمبيوتر... |
Sandalyeleri kafeteryaya geri götürmeyi unutma. | Open Subtitles | لا تنس أن تعيد تلك الكراسي إلى الكافيتيريا. |
Geri kalanınız kafeteryaya gidin, ve enfeksiyona neden olabilecek 10 tane şeyin listesini yapın. | Open Subtitles | أما بالنسبة لبقيتكم فاذهبوا إلى الكافيتيريا وابحثوا لي عن عشرة أشياء يمكن أن تسبب الإنتان |
Çikolatalı pasta yemek için kafeteryaya gittik. | Open Subtitles | وذهبنا إلى المقصف طلباً لكعكةٍ بالشوكولا |
Bir süre sonra da kafeteryaya gitmeyi bıraktım. | Open Subtitles | ..بعد فترة، كنت قد توقفت عن الذهاب للكافتيريا تمامًا |
Lily, kafeteryaya fast food koyduklarını söyledi. | Open Subtitles | "ليلى" أخبرتني أنهم سيضعون وجبات سريعة في الكافتريا |
Anne, sen kafeteryaya gidip öğle yemeği ye tasmayı sana ben getiririm. | Open Subtitles | أنا فقط,أتمنى أن إدماني للجنس والمخدرات لا يكون عائقاً أوه,أمي لما لا تنزلين للمطعم وتحصلين على بعض الغداء |
Tekrar buldum! kafeteryaya gidiyor. | Open Subtitles | رأيتها، أنها في طريقها إلى غرفة الطعام |
O zaman kafeteryaya gidip kendinize marul alırsınız. | Open Subtitles | حسنٌ إذاً، عليكم الذهاب للمقصف وشراء الخس |