| Tamam, kahvaltımızı yaptık, bulaşıklarımızı yıkadık, çöpü poşetledik. | Open Subtitles | حسنا,تناولنا الفطور,و غسلنا الصحون ,و وضعنا القمامة في أكياس. |
| Hiç unutmam, sabahın dördünde uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra, botlarımızı cilalar ve tatbikat yapmak için dışarı çıkardık. | Open Subtitles | أتذكر بأننا كنا ننهض في الرابعة صباحا و بعد الفطور . .. نقوم بتلميع احذيتنا و |
| Canım patates kızartması çekiyor. Gidip kahvaltımızı yapalım. | Open Subtitles | وأتوق الآن لتناول الفطائر المحلاة لنذهب ونتناول الفطور |
| Şimdi kahvaltımızı edebiliriz. | Open Subtitles | الآن نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتمتّعَ بهم فطورنا. |
| Yeni bir anlaşma-- her pazar, kendi özel kahvaltımızı yapsak, sadece sen ve ben? | Open Subtitles | اسمع ما رأيك في كل أحد نتناول فطورنا المميز معاً؟ |
| Ama artık git, biz de huzur içinde kahvaltımızı yapalım. | Open Subtitles | ولكنني أظن أن عليك المغادرة اﻵن لنتناول إفطارنا |
| Peki ya her pazar kendi özel kahvaltımızı yapsak? | Open Subtitles | ما رأيك أن كل أحد نتناول إفطارنا المميز؟ |
| Sadece kahvaltımızı yapalım ve konuşmayalım olur mu? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتناول الفطور ولا نتحدث؟ ها هما |
| Fincanları temizle ve kahvaltımızı getir. | Open Subtitles | اجمع الأكواب ، اغسلها ، وأحضر الفطور |
| Yatakta kahvaltımızı ederken görebiliyorum | Open Subtitles | نتناول الفطور في الفراش |
| - Evet, kahvaltımızı yapabilir miyiz? | Open Subtitles | نعم. يمكننا تناول الفطور فقط؟ |
| Ama daha kahvaltımızı yapmadık. | Open Subtitles | ! لكننا لم نتناول الفطور بعد |
| Oturalım da kahvaltımızı edelim hadi. | Open Subtitles | -فلنجلس ونتناول الفطور |
| Yeni bir anlaşma-- her pazar, kendi özel kahvaltımızı yapsak, sadece sen ve ben? | Open Subtitles | اسمع ما رأيك في كل أحد نتناول فطورنا المميز معاً؟ |
| Bak ne diyeceğim, daha sonra gerçekten çok daha sıcak olacak bu yüzden düşündüm de kahvaltımızı sindirdikten sonra acaba gidip yüzsek mi? | Open Subtitles | أتعلم ، سيكون الجو حاراً لاحقاً ، لذا فكرت أنه بعد أن نهضم فطورنا ربما سنذهب للسباحة ؟ |
| Hanımefendi ve ben bu sabah kahvaltımızı nehir kıyısında yapacağız, sağ ol. | Open Subtitles | سأتناول والسيدة فطورنا عند حافة الشاطئ هذا الصباح، شكراً لك |
| Ve yarın sabah büyükanne kahvaltımızı getireceği zamana kadar biz Florida'yı yarılamış oluruz. | Open Subtitles | وعند الوقت الذي ستأتي فيه الجده إلى هنا ...مع فطورنا غداً سنكون في منتصف الطريق إلى فلوريدا |
| Hanne, sakince ve sessizce kahvaltımızı edemez miyiz? | Open Subtitles | (هانا)، ألا نستطيع أن نتناول فطورنا بكل أريحية ولو لمرة واحدة؟ |
| Yatağımızı özlüyorum. Kendi kahvaltımızı özlüyorum. | Open Subtitles | أحب سريرنا وأحب فطورنا |
| Ama tabi, belki hepimiz kendi kahvaltımızı hazırlama alıştırmaları yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن ,كما تعلمون , رٌبما علينا جميعاً التدرب علي طهو إفطارنا بأنفسنا , تحسباً لأي طارىء |
| Öleceğimi bilseydim, kahvaltımızı öne çekerdim. | Open Subtitles | لو كنت أعرف أني سأموت كنت سألغي موعد إفطارنا |
| kahvaltımızı buradan bulacağız. | Open Subtitles | سنجد إفطارنا هنا |