| Bir Goa'uld insan konukçu aldığında, bu kalıcıdır. | Open Subtitles | عندما الجواؤلد يسيطر على انسان ان هذا دائم ليس هنا |
| Birincisi, kalıcıdır. | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء إنه يميل إلى أن يكون دائم |
| Merak ediyorum bu olsun yapacak bir şey var Düğün ile ... veya bu kalıcıdır. | Open Subtitles | .. وجعلتينياتسائلهلهذا. شئ يتعلق بالزفاف ام انه سيكون شئ دائم ؟ |
| Yoksa delirirsin. Daha önce buna şahit olmuştum. Bu kalıcıdır. | Open Subtitles | ستصابين بالجنون شاهدت ذلك يحدث من قبل إنه ضرر دائم و بشع |
| Annenle benim sahip olduğumuz şey-- işte o kalıcıdır. | Open Subtitles | الذي حصلنا عليه أنا و أمك هذا دائم |
| Ölüm kalıcıdır. | Open Subtitles | الموت شيء دائم. |
| Bir telgraf kalıcıdır. | Open Subtitles | البرقية أمر دائم |
| - Şey, Fletcher, bu kalıcıdır. | Open Subtitles | حسناً "فليتشر" ، انه دائم تماما .. |
| Ama çocuk kalıcıdır. | Open Subtitles | لكن طفل هو دائم. |
| Bu geri ödeme kalıcıdır. | Open Subtitles | هذا الإنتقام دائم |
| ama sonra, bu hafta Tito adlı bir sanığı izlediğimde boğazının üstünde Bakire Meryem'in dövmesi olduğunu farkettim, mürekkep kalıcıdır. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك في هذا الأسبوع، رأيتُ أحد السجناء يدعى (تيتو) يُحاول الحصول على وشم مريم العذراء على حنجرته، وأدركتُ، الحبر دائم. |
| Bütünleşme kalıcıdır Tomas. | Open Subtitles | (إن الاندماج دائم يا (توماس |
| - Dönüşüm işlemi kalıcıdır. | Open Subtitles | التحويل دائم |