| Akademik intihar edebilirsin ama geri kalanlarımız sınava hazırlanmalı. | Open Subtitles | يمكنك الإنتحار عملياً ولكن بقيتنا يجب أن يذاكروا لهذا الإختبار |
| Siz çocuklar burada iştahlarınızı kapatırken geri kalanlarımız... sabırla bekliyoruz. | Open Subtitles | بينماأنتمهناتفسدونشهيتكم, بقيتنا ينتظرون بصبر |
| Belki de şimdi burada olduğuna göre kalanlarımız da seninle birlikte karşı koyacak gücü buluruz. | Open Subtitles | ولربما الاَن، بأنك هنا بقيتنا سيجدون القوة للوقوف معك |
| Keşler bir şeyler tüttürürken, geri kalanlarımız da sarhoş oluyorduk. | Open Subtitles | لكن السحر كان في الأجواء الحمقى جمعوا بين الجنون والسُكر وبقيتنا أصبحوا في حالة سُكر |
| kalanlarımız o kadar uykusuzduk ki, güçbela aklı başında davranabiliyorduk. | Open Subtitles | نحن الباقون كنا محرومين من النوم لدرجة نبقى فيها بالكاد عقلاء |
| Geri kalanlarımız için balo eğlenceli bir şey. | Open Subtitles | حسناً, لبقيتنا الحفلة الراقصة تحدث لتكون ممتعة |
| Genetik değişim olmadan Üçüncü Dünya ülkelerinin çoğu birkaç ay içinde açlıktan ölür, ve kalanlarımız da pek fazla devam edemez. | Open Subtitles | بدون التعديل الوراثي، معظم دول العالم الثالث ستموت جوعاً في غضون ثلاثة أشهر، أما البقية منا لن نكون بعيدين عنهم كثيراً |
| Siz ikiniz bizden ayrı tamamen kendi özel evinizdeyken kalanlarımız da kendi kendine geçinip giderken. | Open Subtitles | بينما كليكما تنفصلان في منزلكما بخصوصية بينما بقيتنا يتخبط مع نفسه |
| Evet geri kalanlarımız Seattle davasında çalışıyordu. | Open Subtitles | نعم,لكن بقيتنا عملنا على قضية سياتل قبلها |
| kalanlarımız da tabanında kan olan 41 numara bir ayakkabı arayacak. | Open Subtitles | سيبحث بقيتنا عن حذاء مقاسه 10 ونعله ملطخ بالدماء. |
| Geri kalanlarımız bu gidişata bir dur demeli, çünkü dostum... bu iş artık kazandığımız için çalışmaya bile değmez artık. | Open Subtitles | لكن بقيتنا سوف يصنعون القش لانفسهم السبب بصراحه... هذا العمل لم يعد يكفي لدفع الفواتير بعد الان |
| Michael, sen kumsalda güzel bir gün geçirirken... geri kalanlarımız mektuplarını postalamak için bir yerlerini mi parçalıyor? | Open Subtitles | مايكل اتحصل على يوم جميل على الشاطئ... بينما بقيتنا نتعب انفسنا فى ارسال بريدك ؟ |
| Böylece geri kalanlarımız onların evini gözetebilir. | Open Subtitles | ثم بقيتنا يستطيعو ان يحرسو بيوتهم. |
| Kusura bakmayın efendim geri kalanlarımız ne olacak? | Open Subtitles | ، معذرة ، سيدي ماذا عن بقيتنا ؟ |
| kalanlarımız onun evinde kalabilir. | Open Subtitles | بقيتنا يمكنهم ان يبقوا في منزله. |
| kalanlarımız daire yapacak. | Open Subtitles | بقيتنا ستدور حول الموقع. |
| Hadi ama, geri kalanlarımız size güveniyor. | Open Subtitles | هيا , بقيتنا يعتمدوا عليكم |
| Peki ya geri kalanlarımız? | Open Subtitles | لكن ماذا عن بقيتنا ؟ |
| - Aynı geride kalanlarımız gibi. | Open Subtitles | - هذا صحيح. - تماما مثل بقيتنا. |
| - kalanlarımız buradan çıkmıyor. | Open Subtitles | وبقيتنا لن يخرجوا من هنا |
| - kalanlarımız buradan çıkmıyor. | Open Subtitles | وبقيتنا لن يخرجوا من هنا |
| kalanlarımız ise yeryüzünde şansını denemeye karar verdi her ne kadar bu, oldukça küçük bir şans olsa da. | Open Subtitles | نحن الباقون قرّرنا ان نأخذ فرصِنا في نورِ الشمس... و هذه فرصة صغيرة |
| Tekrardan, pazarlamacılar bize büyük verinin ve sosyal medyanın sadece onlar için bir kar cenneti değil, aynı zamanda geri kalanlarımız için Cennet Bahçesi olduğunu söylemekteler. | TED | مجدداً، يخبرنا المسوّقون أن البيانات الهائلة و شبكات التواصل الاجتماعي هي ليست فقط مصدر كبير للربح بالنسبة لهم، لكنها جنة عدن بالنسبة لبقيتنا. |
| Geri kalanlarımız bir şey kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | البقية منا يحاولون بناء شيئاً ما |