| Kapısı her daim kapalı kalmalıdır. İkinizde bunu aklınızda tutun. | Open Subtitles | هذا الباب يجب أن يبقى مغلقا, أرجوكم لا تنسوا ذلك |
| Onlar dokunulmaz, bağımsız, soğuk, objektif olarak kalmalıdır. | Open Subtitles | يجب أن يبقى بعيداً، منفصلا،، مجرد من الحس، موضوعي. |
| Bir samuray, her zaman efendisine sadık kalmalıdır. | Open Subtitles | أتـرى , الساموراى يجب دائما أن يبقى موالي إلى زعيمه. |
| Şimdi, biliyorum birçok insan bizim öfkemizi paylaşıyor ama Los Angeles vatandaşları, sakin kalmalıdır. | Open Subtitles | أعرفُ أن العديد من الناس يشاركوننا الغضب الذي نشعرُ به، لكن على سكان لوس أنجلوس أن يستمروا بهذا الهدوء. |
| Şimdi, biliyorum birçok insan bizim öfkemizi paylaşıyor ama Los Angeles vatandaşları, sakin kalmalıdır. | Open Subtitles | أعرفُ أن العديد من الناس يشاركوننا الغضب الذي نشعرُ به، لكن على سكان لوس أنجلوس أن يستمروا بهذا الهدوء. |
| Uçuş yüksekliğine ulaşana kadar kemerler bağlı kalmalıdır. | Open Subtitles | حزام الأمان يجب أن يبقى مغلقاً بإحكام الى حين وصولنا الى وجهتنا |
| İnsanların özelinde yaşadıkları orada kalmalıdır. | Open Subtitles | ما يفعله الناس في حياتهم الخاصة الأولى أن يبقى بينهم |
| Biri göçüp gitmişse, gittiği yerde kalmalıdır. | Open Subtitles | عندمايتوفىأحداً، يجب أن يبقى هكذا |
| Bir kadın bir çocuğu seviyorsa, onunla kalmalıdır. | Open Subtitles | عندما تحب إمرأة طفلاً يجب أن يبقى معها |
| Yoksa dünyevi konuların üstünde mi kalmalıdır? | Open Subtitles | أم يجب أن يبقى فوق المسائل الدنيوية؟ |
| Bir lider sakin ve soğukkanlı kalmalıdır. | Open Subtitles | القائد يجب أن يبقى هادئ و ساكن . |