| Asıl garip olan otopsiden sonra kanıt dolabına gidip de orada bir şey bulamamam. | Open Subtitles | الغريب هو الذهاب إلى خزانة الأدلة بعد التشريح النهائي و عدم وجود أي أدلة متبقية |
| Neden parayı pazartesi günü kanıt dolabına koyma üzerinde yoğunlaşmıyoruz? | Open Subtitles | لم لا نركز على الكيفية التى سنسترد بها .... ذلك المال فى خزانة الأدلة... |
| Hatta şu an kanıt dolabına girmiştir bile. | Open Subtitles | إنه الآن في خزانة الأدلة |
| Bir yıl önce Clearfield'da kanıt dolabına girdik. | Open Subtitles | اخترقنا خزانة الأدلة في (كليرفيلد) منذ عام |