| Ancak bu korkulara rağmen, öğrencilerimize onları dinleyeceğimizi ve değişimi etkileyecek güçleri olduğunu kanıtlamalıyız. | TED | لكن على الرغم من هذه المخاوف، يجب أن نثبت لطلابنا أننا سنستمع إليهم وأن لديهم القدرة على إحداث التغيير. |
| Charles'ı kurtarmak için başkasının çaldığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | كلا .. لإنقاذ تشارلز .. يجب أن نثبت أن الذي سرقها شخصاً آخر. |
| Eski karının uygun bir anne olmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | الحمل علينا أن نثبت عدم صلاحية زوجتك لحضانة الطفل |
| Öldürme isteğiyle oraya gittiğini ama bunun o kadar da basit olmayacağını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نثبت انه خرج بنية القتل وذلك لن يكون سهل |
| Köpekleri öldürdüğünü biliyorum ve bunu kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يقتل الكلاب ويجب أن نُثبت ذلك |
| Başkan Rusları vurmadan önce saldırıyı Rusların yapmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | استمع لي نحن يجب أن نثبت بأنّهم لم يكونوا الروس قبل أن يقتنع هو بأنهم الروس |
| Kendimizi kanıtlamalıyız. Yakalanmadan başkasının sattığından daha çok satmalıyız. | Open Subtitles | سوف نثبت أنفسنا و نبيع أكثر من أي أحد، دون أن يقبض علينا |
| Onunla görülmekten fazlasını yaptıklarını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نثبت أنهم مجرمون و أكثر من مجرد رأيتهم معها |
| O zaman Church'ün sadece bir piyon olmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لذا يتعين علينا أن نثبت شريش لم يكن مجرد بيدق |
| Biz mahkemeye yalan söylediklerini kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | وللقيام بذلك يتعين علينا أن نثبت أنهم يكذبون، في المحكمة. |
| Victoria ve diğerlerinin Emily'ye iftira attığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نثبت أن فيكتوريا وآخرون قد ورطوها |
| Dünyaya asil olmak için ünvanın olmasına gerek olmadığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لا بد أن نثبت للعالم أنك لست في حاجة إلى لقب كي تكون محترماً. |
| Charles'ı kurtarmak için, başka birinin çaldığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نثبت أن الذي سرقها شخصاً آخر. |
| Belki bize güvenmesi ve kudretini göstermesi için kendimizi kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | ربما بطريقة ما يجب علينا ان نثبت أننا ! نستحق قبل أن يرينا قوتة |
| Latnok'a önemli olduğumuzu kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نثبت إلى لاتنوك بأننا ذات أهمية |
| Hayır Dennis, kanıtlamalıyız, fotoğraflar çekmeliyiz, belgeler ele geçirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نثبت هذا ونأخذ صور ونوقع مستندات |
| Ve bölümümüzün değerinin arttığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | و نحن نريد أن نثبت بأن قسمنا يتقدم |
| O zaman yapabileceğimizi kanıtlamalıyız. Ve çabuk bir şekilde. | Open Subtitles | لذا ينبغي علينا أن نثبت عكس ذلك و بسرعة |
| Hayır. Korkmadığımızı kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لا, يجب أنْ نثبت إننا لسنا خائفين |
| Hâlâ dışarı çıkıp eğlenebildiğimizi kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نثبت انه يمكننا ان نخرج ونستمتع |
| Ona yanıldığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نُثبت خطأه. |