| İngilizce bilmiyormuş gibi yapıyor, ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | هراء يتظاهر بأنه لا يتكلم الإنكليزية ولكن لا يمكن أن يخدعني |
| Sauvage ülkeyi o sahte başrahiple ve... gizli işleriyle kandırmış olabilir, ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | الان يمكن ان يكون سوفاج قد خدع الدوله برئيس الاساقفه المزيف وذلك البرنامج السري لكنه لم يخدعني |
| Basın toplantın, güzel konuşmaların, ödül teklifin, hiçbiri beni kandıramaz. | Open Subtitles | في المؤتمر الصحافي ، الكلمة اللطيفة المكافأة ، إنها لا تخدعني |
| İlk önce, avukat gibi konuşmaların beni kandıramaz. | Open Subtitles | اولا محاميك قد تحدث معي و انت لن تخدعني |
| Yer bezi, birkaç ampul ve koltuk döşemesi hiç kimseyi kandıramaz. | Open Subtitles | سولي، ممسحة وزوج من المصابيح وبعض حشو المقاعد لن يخدع أحداً |
| Oyuncular beni kandıramaz. Onlar yalancı, hırslı ve acımasızdır. | Open Subtitles | المؤدون لا يستطيعوا خداعى إنهم طموحون وعديمى الرحمة |
| Belli etmemeye çalışıyor ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | يضع على وجهه قناع اللاعب العازم لكنّه لا يخدعني |
| Sabırlı biri. Ancak bu durumu beni kandıramaz. | Open Subtitles | إنه صبور لكن تصرفه لا يخدعني |
| Dürüstlüğün beni kandıramaz. | Open Subtitles | أجل، تواضعك لا يخدعني. |
| Beni kandıramaz. | Open Subtitles | هو لن يخدعني |
| Söyleyin beni kandıramaz. | Open Subtitles | قولي له لا يمكنك أن تخدعني |
| Bu hediyelerle beni kandıramaz. | Open Subtitles | تلك الهدايا لا تخدعني. |
| Beni bir saniyeliğine bile kandıramaz. | Open Subtitles | إنها لم تخدعني |
| Evet, şimdi yakından bakınca bu herif kimseyi kandıramaz. | Open Subtitles | نعم ، بعد نظرة مقرّبة ذلك الرجل لا يمكنه أن يخدع أي أحد |
| Kimse Barry Berona'yı kandıramaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع يخدع بيري بارونا |
| Kimseyi kandıramaz ki. | Open Subtitles | هذا لن يخدع أحداً. |
| Akıllı biri ama hünerleriyle beni kandıramaz. | Open Subtitles | إنه ماهر ، و لكنه لا يستطيع خداعى بسحره |