|       Kapıyı açtım, orada, yatağın üstünde oturuyordu, başında bir başörtüyle.        | TED |        فتحت الباب فإذا بها هناك تجلس على السرير وترتدي غطاء على الرأس        | 
|       Kapıyı açtım, o tatlı kadıncağız sadaka topluyordu.       | Open Subtitles |        لقد فتحت الباب ووجدت هذه العجوز تشحذ الصدقة.       | 
|       Oraya gittiğimde Kapıyı açtım, para masanın üstünde değildi.       | Open Subtitles |        لكن حينما ذهبت إلى هناك فتحت الباب المال لم يكن على الطاولة       | 
|       Kız biraz aptaldı sanırım. Ben Kapıyı açtım ve askerdeyim.. 2 yıl ondan uzaktayım.       | Open Subtitles |        تظن أنى أحمق أفتح الباب وابتعد لعامين بينما هى منغمسة فى الشراب هنا       | 
|       Yanlış Kapıyı açtım ve klozet buldum, yerde bir kapak gördüm ve sığınak buldum.       | Open Subtitles |        لذلك فتحتُ الباب الخطأ ووجدتُ خزنةً لذلك وجدتُ منفذاً في الممر وإكتشفتُ ملجأً محصناً ضد القنابل       | 
|       Kapıyı açtım ve sonra şu şey çıktı.       | Open Subtitles |        فتحتها ثم و هذا - - هذا الشيء اندفع خارجا منها       | 
|       Kapıyı açtım, Jim onu arabadan dışarı çıkardı. Hepsi bu.       | Open Subtitles |        انا فتحت الباب , جيم القى به الى خارج السيارة هذا هو       | 
|       Evime geldim, Kapıyı açtım ve o boklar evimdeydi.       | Open Subtitles |        لقد دخلت الى بيتي فتحت الباب وكل هذه الأشياء متناثرة في البيت       | 
|       Sonra tam çıkarken herkesi öldüren o adama Kapıyı açtım.       | Open Subtitles |        وفي طريقي للخروج فتحت الباب للشخص الذي أطلق النار على الجميع       | 
|       Sonra kilidi açtım Kapıyı açtım       | Open Subtitles |        ادرت القفل نحو اليمين فتحت الباب ونزلت من الدرج       | 
|       Kapıyı açtım. Halıya uzanmış yatıyordun tam takım iç çamaşıların vardı üzerinde...       | Open Subtitles |        فتحت الباب وأنتي كُنتي جالسة على السجادة       | 
|       Kapıyı açtım ve onların orada durduklarını gördüm.       | Open Subtitles |        فتحت الباب ورايتهم واقفين فقلت لهم :       | 
|       Saat dokuzu biraz geçe Kapıyı açtım.       | Open Subtitles |        فتحت الباب بعد التاسعة والنصف بقليل       | 
|       Konuşanın bir erkek olduğunu anlayınca, gitmesini söylemek için Kapıyı açtım ve...       | Open Subtitles |        وأدركت أنه فتى، لذا فتحت الباب لأخبره أن يرحل و...       | 
|       Mirasına olan Kapıyı açtım çünkü hazır olduğunu sanıyordum.       | Open Subtitles |        فتحت الباب لأصلك لأني إعتقدت أنك مستعد       | 
|       Kapıyı açtım ve rüyadaymışım gibi sanki karanlık beni takip etti.       | Open Subtitles |        فتحت الباب ولحقني الظلام إنه كالحلمن       | 
|       Haklısın. Kapıyı açtım.       | Open Subtitles |        أنت محق، لقد فتحت الباب بالفعل       | 
|       Ne demek bir şeye dokundun mu? Kapıyı açtım.       | Open Subtitles |        ماذا تعنى بـ لمستى أى شئ لقد فتحت الباب       | 
|       Kapıdaki gözden bakınca, sırf tüy gördüm. Kapıyı açtım. Kapıda bir ayı vardı ve "Seni arıyordum Ermanno, beni kollarına al" dedi.       | Open Subtitles |        أفتح الباب و الدب يقول "مرحبا إرمانو اعطني قبلة "       | 
|       Ben arka Kapıyı açtım, arabayı girdi, Ben de girdim.       | Open Subtitles |        لذا فتحتُ الباب الخلفي، وركبتْ، وركبتُ.       | 
|       Sonra anahtarları aldın, Kapıyı açtım, ve bir daha koşamayacak hale gelene kadar koştum.       | Open Subtitles |        وبعدها التقطت المفاتيح وفتحت الباب وهرولت فحسب حتي لم استطع المواصله       | 
|       O sırada Kapıyı açtım, 5 Dolar verip bastı gitti.       | Open Subtitles |        فتحت له الباب وأعطاني 5 دولار .ومن ثم ذهب       |