"kapatmak için" - Traduction Turc en Arabe

• لتغطية
• لغلق
• لأغلق
• لاغلاق
• لإخفاء
• لإغلاقها
• لكي أغطي
• لمحاولة إغلاق
• لإطفاء
• لأغلاق
• لتعويض
• لتتخلص من
• فيه ليُبطل
• ليغطي
• لوصل الفراغ

Kurbanın yüzünü kapatmak için kullanılmış ki bunun diğer anlamı, katil kurbanı tanıyordu.
يبدو أنّها إستعملت لتغطية وجه الضحية، وهي علامة أخرى أن القاتل كان يعرفها.

Kendime güvenmiyorum ve bunu kapatmak için insanları yargılıyorum.
أنا غير آمنة، وأحكم على الناس لتغطية ذلك.

Dosyayı kapatmak için bir itiraf peşindesin ama bunu unut.
إن كنت ترغب بإعتراف لغلق القضية فإنسى ذلك.

Bize doğru geldiğini görünce, gazı kapatmak için yanından ayrıldım,
وبمجرد تأكدي من وصولها للخارج تركتها لأغلق مصدر الغاز.

Geçidi kapatmak için bir çeşit güvenlik kodu girdi.
لقد ادخل نوعا ما من كود سري لاغلاق البوابة

Ama gözü çıkarması gerektiğini... ve boşluğu kapatmak için yapay bir göz... koyacağını söylüyor.
ولكن عليه أن يخرج عينه ويضع عين صناعية لإخفاء التجويف

Teorik olarak, bildiğimiz şeyi bilmek, onların bildiğini bilmek, biz onu tekrar kapatmak için beraber çalışabiliriz.
من الناحية النظرية ، مع وجود ما نعرفه و معرفة ما يعرفون هم ينبغي أن نكون قادرين على العمل معا لإغلاقها مرة أخرى

Zararı kapatmak için, işlerini Broadway, 106. caddedeki bir bardan yürüten bir heriften borç almak zorunda kaldım.
لكي أغطي خسائري حصلت على قرض من شخص يعمل في بار في 160 في برودراي

Kasabaya gidip ismimi kapatmak için biraz daha beyaz boya alacağım.
سأذهب الى المدينه لاجلب المزيد من اللون الابيض لتغطية اسمي

Ve izlerini kapatmak için bir şeyler deneyecek ve kendini ifşa edecek.
وستحاول فعل أمر لتغطية آثارها وتوريط نفسها

Çoğu erkek saçlarındaki beyazları kapatmak için boyar.
حسناً ، معظم الرجال يصبغون شعرهم لتغطية اللون الرمادي

Evet, yolunu şaşıran bazı gri saçları kapatmak için yapılan düşüncesiz bir girişimdi.
كانت محـاولة طائشة لتغطية بـعض الشـيب لكن فشلت فشلاً ذريعًا

Sıhhiyeciler alanda dikiş atmaya vakit yoksa yaraları kapatmak için kullanır.
المسعفون يستخدموه لغلق الجرح عندما لايوجد هنالك وقت لتخييطه

Bandı duvardaki deliği kapatmak için kullandım.
لقد أستخدمتُ الشريط لغلق الفتحة في الجدار.

Bu da kaynağı kapatmak için daha çok sebep demek.
وهذا سبب إضافي لغلق الشق في أقرب وقت ممكن

Yarayı kapatmak için yapabileceğimi yaptım ama enfeksiyon kapmış
عملت كل مابوسعي لأغلق الجراح لكن هناك عدوى

Vericiyi kapatmak için gerekli bilgiye sahiptiler.
كانوا يعرفون بما فيه الكفاية لاغلاق جهاز الارسال

Olayı kapatmak için ne kadar istediğimi bilmek istiyordu.
أراد أن يعرف ما الذي سيتطلّبه الأمر لإخفاء كلّ شيء، إلى الأبد.

Onları kapatmak için kullanabileceğimiz bir başka neden.
إنه إنتهاك آخر يمكننا إستخدامه لإغلاقها

Hemen! Bizi kapatmak için karalama yapan düşman hükümete karşı haklarımızı koruyoruz.
إننا نحمي حقوقنا ضد أعداءً حكوميين يستخدمون تهماً مزيفة لمحاولة إغلاق المكان

Sizin cihazınızı kapatmak için burdayım. Orda yanıp sönen sarı ışığın yanında...
أتيتُ لإطفاء جهاز تشويشكم هناك، بجوار الضوء الأصفر الوامض

Garson kız her an beni almaya gelebilir. Barı kapatmak için hazırlanıyordum!
هذه النادلة ستأخذني في ايّ لحظة لقد كنت جاهزاً لأغلاق الحانة

Aradaki farkı kapatmak için sizden bir dezavantaja daha sahip olmanızı isteyeceğiz.
لتعويض الفارق، نطلب مزيدًا من الوقت مع عقبة إضافيّة.

Defiance konusunu temelli kapatmak için.
لتتخلص من موضوع ديفاينس للأبد.

Cihazı kapatmak için güvenebileceğim biri lazım bana.
أحتاج أحدًا أثق فيه ليُبطل الجهاز.

Geçmişini kapatmak için soyadını değiştirdi.
غيره ليغطي الكثير من اعماله الطائشه

İncik kemiğini alıp bu şekilde ikiye ayırırsak tümörden kalan açıklığı kapatmak için kullanabiliriz.
يمكننا أخذ عظمة الشظية وتقسيمها إلى جزئين يمكننا استخدامها لوصل الفراغ الناتج عن استئصال الورم