| Muhtemelen, iki genç insanı incitmek için kullanılacak bir takım işlere karıştım. | Open Subtitles | تورطت في بعض الأعمال التي أظن أنها ستُستخدم لإيذاء شخصين |
| İşin komik yanı, bugün sonunda bir kavgaya karıştım. | Open Subtitles | انه لشئ مضحك, لانه تورطت فى مشاجرة اليوم. |
| Evlat senin yaşındayken ben de bir sürü kavgaya karıştım, inan bana. | Open Subtitles | بني تورطت بشجارات كثيرة وأنا في عمرك صدقني |
| Ben Havana'dayken sana hiç karıştım mı? Hayır! | Open Subtitles | هل أنا تدخلت عندما كنت في هافانا؟ |
| Hiç karıştım mı hayatına peki? | Open Subtitles | هل تدخلت في حياتك؟ |
| Aslında ev hapsindeydim, çünkü geçen yıl bir vur-kaç olayına karıştım. | Open Subtitles | في الواقع كنت بإقامة إجبارية لأن السنة الماضية تورطت في حادث وهروب |
| Bu ahlak polisini ilgilendirdiği için karıştım. | Open Subtitles | بعاهرة تتلقى جرعةً فاسدة هذه قضية أخلاق تورطت فيها |
| San Antonio'daki eski okul arkadaşlarımdan birileriyle bir işe karıştım. | Open Subtitles | تورطت مع بعض الأشخاص الذين ذهبت معهم للمدرسة "بـ"سان أنتونيو |
| - Çocukken çok kavgaya karıştım. | Open Subtitles | تورطت في الكثير من المعارك بينما كنت طفلاً |
| Bazı yatırımcıların işine karıştım. | Open Subtitles | لقد تورطت مع بعض المستثمرين، |
| Böylece ben de işe karıştım. | Open Subtitles | لذا , انني تدخلت بالأمر |