| Artık ilerde bu senaryoyla gerçekten karşılaşırsak ne olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | بتنا نعرف أنه في حال واجهنا السيناريو ذاته في المستقبل |
| karşılaşırsak gözlerimizi başka yöne çevirmeyiz. | Open Subtitles | إذا واجهنا بعضنا البعض, سنتحاشىالنظربـ أعيننا. |
| Herhangi bir direnişle karşılaşırsak sizi buraya geldiğinize pişman ederim. | Open Subtitles | إن واجهنا أيّةَ مقاومةٍ مهما كانت، سأجعلكِ تندمي على مغادرةِ أيّاً كان ما أتيتِ منه |
| - Kimi yokladığını bilmiyorum ama İngilizlerle şimdi karşılaşırsak iki şeyden emin olabilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم من تخدم إذا قابلنا البريطانيين الآن من المؤكد حدوث أحدى الشيئين |
| Sözde gerekçeleri bilinmeyen bir kabileyle karşılaşırsak tercümanlığımızı yapmak. | Open Subtitles | يدّعيان مرافقتنا لمساعدتنا بالترجمة أو الوساطة إن قابلنا أيّة قبائل مجهولة. |
| Eğer olur da avluda karşılaşırsak beni bir öğretmenden çok bir arkadaşınızmış gibi görmenizi istiyorum, anlaştık mı? | Open Subtitles | الآن إن رأيتموني في الساحة... أريدكم أن تعتبروني أكثر من معلّمكم أنا أيضاً صديقكم، حسناً؟ |
| Belkide, ama eğer bir zıplayan hayaletle karşılaşırsak, | Open Subtitles | ربما ، ولكن إذا واجهنا أشباح نطاطة فى يوم ما |
| karşılaşırsak gözlerimizi başka yöne çevirmeyiz. | Open Subtitles | إذا واجهنا بعضنا البعض, سنتحاشىالنظربـ أعيننا. |
| Apophis ile bir daha karşılaşırsak hazır olacağız. | Open Subtitles | حسناً , إذا واجهنا " أبوفيس " سوف نكون مستعدين |
| - Başka bomba ile karşılaşırsak işimize yarar. | Open Subtitles | على متن الطائرة ..سيساعدنا لو واجهنا |
| Yani karşılaşırsak... | Open Subtitles | اعني, إذا واجهنا بعضنا البعض... |
| Yani karşılaşırsak... | Open Subtitles | اعني, إذا واجهنا بعضنا البعض... |
| Eğer direnişle karşılaşırsak Foster'in güvenlik şefinden gelecek. | Open Subtitles | إن واجهنا مقاومة فستكون من رئيس (فوستر) للأمن |
| Eğer direnişle karşılaşırsak Foster'in güvenlik şefinden gelecek. | Open Subtitles | لو واجهنا مقاومة، فستكون من رئيس الأمن الخاص بـ (فوستر) |
| Gidelim. Çıtır bir kızla karşılaşırsak, sen benim kızımsın ona göre. | Open Subtitles | فلنذهب.إذا قابلنا أي فتيات،أنت إبنتي |
| Peki ya içeride Deli Becky ile karşılaşırsak? | Open Subtitles | ماذا إن قابلنا المختلة (بيكي) هناك؟ |
| (Alkışlar) Eğer yolumuz üzerinde gelişmiş bir medeniyetle karşılaşırsak ve gelişmiş bir medeniyet olmaya çalışıyorsak bize çok yardımı olurdu. 8 numara: (Ses: Steve, TED'den sonra bunu yapıyorum) (Kahkahalar) (Alkışlar) SP: Başardın! İşi sen aldın. | TED | (ضحك) وهذا سيساعدنا كثيرا إذا قابلنا حضارة متطورة أثناء ذلك. في سعينا لتطوير حضارتنا. المرتبة الثامنة: -- صوت من جانب المسرح: ستيف ، هذا ما أفعله عادة بعد TED. (ضحك وتصفيق) حصلت عليها ! حصلت على الوظيفة. |
| - Ama eğer olur da avluda karşılaşırsak... | Open Subtitles | (دزل) -لكن إن رأيتموني في الساحة .. |